Tecrübenin hayatımızda çok önemli bir yeri vardır. Birçok şeyi tecrübe ederek yada istişare edip işi ehline sorarak fikrini alır öyle tatbikata geçeriz… Bunu yapmakla da çok iyi yaparız…

Türkiye’nin yetiştirdiği ender filozoflardan biri ’Hata yapmak hata değildir, hatayı tekrarlamak hatadır’ der.

Bilim insanı ibn-i Sina ‘Tecrübe, ilimden üstündür’ cümlesini kurar.

Şimdi konuyu getirelim ‘başkanlık’ konusuna…

Referanduma 16 gün kala Tecrübeler ışığında yakın tarihimize yön veren siyasetçiler ne demişler bu konuda:

  1. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal, sistem değişikliğini savunan isimler arasındaydı. Özal, "Başkanlık sistemi diyorum ben, Parlamenter Sistem’de denetim yoktur. Çünkü Hükümet tek parti iktidarı da olsa koalisyon da olsa Meclis’e hakim oluyor. İstediği takdirde Meclis’ten bir araştırmayı dahi geçirtmeyebilir. 6 senelik parlamento hayatımda şunu gördüm. Bakanlarla milletvekilleri arasına devamlı problem giriyor. Çünkü bakanın da milletvekilinin de seçim kaygısı vardır. Aynı yerde veya aynı grupta olmadıkları takdirde birbirlerine zıt hareketler yapıyorlar ve dejenerasyon başlıyor.”

Gelelim 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’e… 2006’daki bir konferansta ‘Başkanlık Sistemi’nin olması gerektiğini belirterek, "Benim içimde kalan ukdedir, isterdim ki siyaseten Türkiye, Cumhurbaşkanını seçsin. Ben isterdim ki Türkiye dar bölge seçimine gitsin.

Neden dar bölge seçimine gitsin? Çünkü İstanbul'un 70 tane milletvekili var, kaç tanesini tanıyorsunuz? Halktan kopuk bir Cumhuriyet olmaz. Sistem işlemiyor. İçimde ukdedir başkanlığa geçemedik.Çünkü Devlet büyük, ülke büyük, halk çok dinamik.Ama sistemde değişiklik yapmamız lazım.”

Eski Başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın faklı mı düşündüğünü sanırsınız… Genel Başkanı olduğu Milli Nizam Partisi'nin programında, "Daha hızlı kalkınmaya mecbur olan Türkiye’mizde devlet hizmetlerinin verimli, süratli yürütülebilmesi ve anayasamızın bünyemize intibakı bakımından daha mütekamil bir yapıya kavuşturulması ve tatbikattaki aksaklıkların giderilmesi için Başkanlık sisteminin getirilmesini zaruri görüyoruz" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Şimdi fikirlerine başvuracağımız şahsiyet ise MHP eski Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş olsun:  O da 1979 yılında yayımlanan "Temel Görüşler" adlı kitabında şöyle diyor. "Milliyetçi Hareket, tek başkan, tek meclis sistemini savunur. Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz.”

Ve BBP eski Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini savunduklarını bildirmişti. Yazıcıoğlu, sistem değişikliğine ilişkin, şunları kaydetmişti: "Parlamenter sisteme göre cumhurbaşkanının yetkileri çok fazla. Başkanlık sistemine göre yetkileri çok az. Bunu da yerli yerine oturtmak gerekiyor. Tercih yapılmalı. Başkanlık sistemi mi, parlamenter sistem mi? Biz başkanlık sistemini savunuyoruz."

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 41 yıldır siyasetin içinde 3 yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 11 yıl Başbakanlık ve 3 yıldır da Cumhurbaşkanlığı yapıyor. Bu kadar siyasi tecrübe ile ‘başkanlık’ diyor… Bence millet de bu yaşanan tecrübeler ışığında başkanlığa evet diyecektir… Şahsi fikrim ise yüzde 55 ile 60 arası ‘evet’ çıkar.

Memleketim için ‘evet’in de hayırlısı

‘Hayır’ın da hayırlısı

Velhasıl her şeyin hayırlısı…