Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun daveti üzerine ‘Vakıf Kuran Kadınlar’ temalı ecdat yadigarı 250 eserin 7 bölgeden canlı bağlantılı toplu açılış merasimi için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre Merkezi’ne biz de ‘agazete’ ailesi olarak; Genel Müdür Erdal Şimşek, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet Kundakcı ile birlikte iştirak ettik.

7-13 Mayıs Vakıf Haftası malum önemli bir hafta. Vakıflar bir ülkenin geçmiş ve gelecek tarihinin vazgeçilmez unsurudur. Çünkü hayırseverliğin ve iyilik yapma duygusunun kurumsallaştığı bir yerdir vakıflar. Zengin ile fakirin arasındaki köprüdür. Vakıflar güvendir, aynı zamanda sosyal güvencedir.

Protokol konuşmalarından önce sinevizyon gösteri ile geçmişten günümüze gelen vakıf geleneği tarihimizi duygulanarak ve övünerek hatırladık.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun katılımı ile Külliye’de yoğun bir ilgi vardı.

Vakıf nedir önce onu iyice bir hatırlamak lazım. Maddi ve manevi sorumluk içinde olanların karşılık beklemeden yapılan hayır ve hasenatlardır.

Aşevi, hastane, cami, köprü, okul, çeşme gibi birçok alanda ecdadımız dil, din, renk, bölge ayırımı yapmadan inşa ettiği şaheserlerdir.

İşte Vakıf Haftası münasebetiyle yapılan restorasyon çalışmalarını anlatan Başbakan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’nun programdan önemli hatırlatmaları:

"Kadim geleneğimizin ve medeniyetimizin en müstesna kurumlarından biri olan vakıflar kurumu, geçmişte olduğu gibi bugün de milletimizin ve insanlığın hizmetindedir. Ecdadımızdan miras aldığımız 50 binden fazla vakfı temsil ve idare eden, sayıları 5500’e ulaşan yeni vakıflara da rehberlik eden Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 7 bölgemizde restorasyonları tamamlanan 250 vakıf eserlerinin açılış merasimi vesilesiyle huzurlarınızdayız.  Diğergamlığın, hayırseverliğin ve iyilik yapma duygusunun kurumsallaştığı bir kurum olarak vakıf kavramı, ülkemiz ve dünyamız için her geçen gün önemli hale gelmektedir. Yeryüzünde giderek artan sorunların, zulümlerin, adaletsizliklerin ve bunların sonuçları olarak ortaya çıkan açlık ve sefaletin ortadan kalkması için, İslam medeniyetinin en müstesna araçlarından olan vakıflar, 21. yüzyılda insanlığa sunmamız gereken en önemli çözüm yollarımızdan biridir.

Hürrem Sultan gibi, Hatice Turhan Sultan gibi, Bezm-i Alem Valide Sultan gibi ecdat kadınlarımızın bıraktığı vakıflar yüzyıllar sonra bugün bile hizmetlerini nasıl sürdürüyorlarsa, günümüzde kadınlarımızın kurdukları ya da kuracakları vakıflar da gelecek nesiller tarafından öyle hayırla yad edilecektir. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, on yıllar boyunca ciddi ihmal ve talanlara maruz kalmış olan vakıflar kurumunu AK Parti hükümetleri döneminde, tüm yönleriyle milletimizin gündemine yeniden getirmeyi başararak, ülkemizin yüz akı kurumlarından biri olmuştur. Vakıflar Genel Müdürlüğü, her yıl ülke genelinde 250 ilâ 300 arasında vakıf eserini restorasyona alarak sistemli bir planlamayla ülke genelinde tüm eserlere aciliyet sırasına göre dokunmaktadır" diyerek vakıfların dünü ve bugününü ve en önemli görevlerini sıraladı.

Özetle vakfet, yaşat ve yaşa…

Ne mutlu vakfedenlere…

Ne mutlu vakıflara sahip çıkıp yaşatanlara…