Kimin ne yaptığı belli olmayan ligde hafta içi mesaisinde
Gençlerbirliği ile golsüz berabere kalan ve puanını 32'ye
çıkartan Bursaspor'dan öncelikle hala ümitli olduğumu
belirtmek isterim. Genelde savunma yönü daha kuvvetli olan
tipik Metin Diyadin takımı Gençlerbirliği'ne maalesef gol
atamadık. Fazla da pozisyona giremedik. Bunun yanında hücum
anlamında kısır bir takım olan Gençlerbirliği'ne bir tane bile
gol şansı tanımamış olmamız sevindirici. Kaybedilen 2 puan
gerçekten çok üzüntü verici. Birçok blok cezalı olmuş olmasına
rağmen maça gelen 20 bine yakın taraftarı göz önünde
bulundurduğumuzda Denizlispor maçında 40 bine yaklaşan bir
seyircinin olması yerinde olacaktır.
Hızlı ve formda oyunculara markaj şart!
Takımsal analizlere geçtiğimizde Denizlispor'un
Gençlerbirliği'nden farkı,ona göre tam tersi bir takım
olması,yani hücumda iyi ayaklara sahip olurken savunmada açık
vermesi. Elbette teknik heyet bunları analiz edilecektir ama
yenilecek bir erken golün telafisi zor olması anlamında
mutlaka Gençlerbirliği maçından daha fazla savunmada dirençli
olmalıyız. Hem Çapan’ın hem de Zalazar'ın hızlı stoperler
olmaması nedeniyle mutlaka Ömer Şişmanoğlu ve Özer'e yakın
savunma yapılmalı arkaya sarkmaların önüne geçilmeli diye
düşünüyorum. Son 6 maçın 5'ini kazanarak düşme potasının
dışına çıkan Denizlispor'da hafif de olsa rehavet olabilir, bu
rehavetten maksimum ölçüde faydalanmamız lazım. Bunun yanı
sıra bilhassa rakibin yabancı futbolcularına ekstra hırs
katacak davranışlardan uzak durmakta çok önemli.
Defansları mutlaka açık verecektir
Sağlam bir defansla rakibe gol şansı vermezsek, Denizlispor
defans anlamında Gençlerbirliği'nden iyi olmadığı için, golü
bulmamız zor olmayacaktır. Karşılıklı gollerin atıldığı bir
maçta Denizlispor'a karşı form durumları da göz önünde
bulundurduğumuzda şansımız az olacaktır. Mutlaka kalemiz gole
kapatıldığı gibi rakibin sezon başından beri önlem alamadığı
defans açıklarından yararlanmaya çalışmamız lazım.
Bu sezon o kadar çok maçta hakem hatalarıyla puan kaybettik
burada anlatsam satırlar yetmez burada onlara girmek
istemiyorum. Maçın ilk yarısında Gençlerbirliği’nin yabancısı
Eleke’nin futbolcumuza kafa atması bence kesin kırmızıydı. Ve
35 dakikada kırmızı kart çıksaydı bence çok daha değişik bir
sonuç olabilirdi. Sonuçta Tuzla ve Bolu maçlarında yaşanılan
eksik takımlara karşı başarılı olamama durumundan sonra
köprüden çok sular aktı. Taraftarın takıma inandığına Stadın

büyük kısmı cezalı olmasına rağmen maça gelen 20 bine yakın
taraftar gösterdi.Şimdi burada cumartesi günü cezalarda bitmiş
olduğundan 40 bine yakın bir taraftar gücümüzle 3 puanı cebe
koyup puanı 35'e çıkarttıktan sonra haftaya rahatlamış ve
hiçbir hedefi olmayan Manisa'dan alınacak 3 puanla birlikte
son 3 haftada puan savaşına devam. Son sözde futbolculara;
”Biz İnandık sizde inanın”.