MHP lideri Devlet Bahçeli, dün TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmasında "Hayatın; düşünenler için farklı, hissedenler için farklı, gülenler için farklı, ağlayanlar için farklı anlam ve içeriklere sahip olması eşyanın tabiatına uygundur. Hayat dediğimiz karmaşık süreç; bazen trajedi, bazen komedi, bazen de çelişki halinde karşımıza çıkmaktadır. Her ne olursa olsun asıl marifet, asıl meziyet çıkan veya çıkması muhtemel tüm engelleri birer birer aşmayı başarmakta saklıdır. Sağlık kadar hastalık, sevinç kadar hüzün hayatın gerçekleri arasındadır. Kim olduğumuz, nasıl bir şahsiyat ölçüsüne bağlı kaldığımız olağan veya olağanüstü bir şekilde ortaya çıkan insani hallere göstereceğimiz reflekslerle yakından ilişkilidir. Bilinmelidir ki, her şey insan içindir" dedi.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle konuşmasında engelli vatandaşlara uzunca bir zaman ayırdı.

Bahçeli, "İstiyoruz ki, bütün engeller kaldırılsın. Diliyoruz ki, engelsiz bir dünyanın kapıları aralansın. Engelli olmanın ayıplanacak, utanılacak, horlanacak, küçümsenecek, küçük görülecek, kusur sayılacak bir yanı asla yoktur. Mesele vücutta bir eksikliğin olup olmaması değildir. Mesele akıl ve zihin ölçeğinde bir pürüzün olması da değildir. Mesele insan olmaktır, insanca bakabilmektir, insafla ve vicdanla hareket edebilmektir. İnsanlık varsa bütün engeller bertaraf olmaya mahkûmdur" vurgusu yaptı.

Konuşmasına Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 84’üncü yıldönümü münasebetiyle; "5 Aralık 1934 tarihinde alınan bir kararla kadınlara siyasal hayata müdahil olma ve yönlendirme hakkı kazandıran bu tarihi ve demokratik kararın ülkemiz için, siyasetimiz için, özellikle kadınlarımız için manası çok derindir. 1926 tarihinde kabul edilen Medeni Kanun, kadınların en temel haklarına ulaşmadaki önemli mihenk taşlarındandır. Arkasından 3 Nisan 1930 tarihinde çıkarılan Belediye Kanunuyla birlikte, mahalli idarelerde katılım ve temsil konusunda kadınlarımız değerli imkânlara kavuşmuşlardır. Her zaman söyledim, yine söylüyorum; kadınlar kadar medeniyiz, kadınlar kadar insanız, kadınlar kadar güçlüyüz, kadınlar kadar haysiyetliyiz" ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli, uluslararası gündemdeki sorunlara da değindi.

"Asya-Pasifik bölgesi sancılıdır, Avrupa diken üstündedir, Kafkaslar kanayan yaradır, Ortadoğu yangın yeridir. Dünya huzur değil, hüsran istikametinde dönmektedir. Küresel vicdan suskun, küresel adalet durgundur. Adaletli paylaşım, insan onuruna saygı, egemenlik haklarına riayet yok hükmündedir. Sefalet, açlık, yokluk, yoksulluk, yolsuzluk, yozlaşma sadece bölgemizi pençesine almakla kalmamış, insani bir yıkım haline bürünerek yerküre için vahim bir tehdit boyutuna ulaşmıştır. Eğer, insanlık ortak akılda buluşup, adalet ve ahlak ölçülerinde bir araya gelmezse, artan çok ciddi risk ve tehlikeler gelecekte beşeriyeti maalesef öğüterek yutacaktır" diyerek, birçok bölgede akan kan ve gözyaşına dikkat çekti. Gündemdeki birçok konuya değindi.

MHP lideri Bahçeli’nin söylediği gibi yalnızca güçlünün haklı olduğu bir dünya düzeni sürdürülebilir olamayacaktır. Elbette olamaz da olmamalı da. Çünkü inancımıza göre küfür devam eder ama zulüm devam etmez.

"Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli’ye katılmamak mümkün değil.

Seversiniz sevmezsiniz ama ülkenin bekası söz konusu olunca onun için gerisi teferruat olmuştur.

Milli ve manevi duygularla birlik ve beraberlik içinde olmamızın önemini bir kez daha hatırlattı Bahçeli.

Adil ve sürdürülebilir bir dünya için mutlaka birlik ve beraberlik şarttır.

Beraber her alanda işbirliği yaparak daha çok güçlü olmak mümkün… Aksi takdirde birileri bizleri bir bir daha çok zayıflatarak ve tehdit ederek bir araya gelmemizi daha çok zorlaştırabilir.

Fırsatlar her vakit ele geçmeyebilir.

Vakit Türkiye vakti.

Vakit uyanma vakti. Vakit daha çok çalışma vakti. Vakit daha çok üretme vakti.

Vakit birlik ve beraberlik vakti.

Vakit dostları sevindirme vakti. Vakit ittifak vakti…