Okul başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biriside sportif ve sosyal etkinliklerdir. Çocuklarımızı sosyal etkinlik ve sportif faaliyetlerden uzak tutmak sanıldığı gibi onun başarını artırmaz. Bu tür faaliyetlerden uzak tutmak tam aksine sonuçlara neden olabilir. Çocuklarımızın sosyal ve sportif etkinliklerde görev alması kişilik oluşumu ve kendine güven duygusunu geliştireceğini unutmayalım. Tabi bu konuda okul idaresine ve sportif etkinlikleri sosyal etkinlikleri yöneten öğretmenlerde çok iş düşmektedir. Bu tür faaliyetlerde başarılı öğrencileri pek katmak istemeyen veli ve okul idaresi belirli kurallar koyarak bunu olumlu hale getirebilir. Vasat ya da vasatın altındaki pek öğrencinin bu etkinlikler sayesinde başarı birer öğrenci haline geldiklerine şahit oldum. Yalnız bu etkinlikleri hayatlarının merkezine taşımak derslerden öncelikli hale getirmekte son derece yanlış bir tutumdur. Bu nedenle sosyal etkinlikleri ve sportif etkinliklere katılımlarında belirli kurallarla izin vermek çocuklarımızın yararına olacaktır. Unutmayalım ki çocuklarımızdaki stresi azalmanın en önemli yollarından biriside bu etkinliklerdir. Bir öğrencimizi tiyatroya almıştım çocuktaki hal ve hareketler kilosu oynanacak olan bab rolü için biçilmiş kaftandı. Ama roldeki metinler uzundu. Beşinci sınıf öğrencisi olduğu için ben öğrencimizin derslerine girmediğimden okuma yazma durumunu bilmiyordum. Yıllar sonra öğrendim ki verdiğim text sayesinde okuması gelişmiş. Bunu bana kendisi otuz sayfa rol veripte okuma yazma öğrettin bana diyerek söylemişti. Bazen öğrenciye güvenmek gerekiyor. Sevdiği etkinliklere izin vermek gerekiyor.

  Öğrenci başarısını etkileyen diğer bir faktörde aile içi iletişim, aile içi stres önemli derecede rol oynamaktadır. Her gün tartışmaların yaşandığı ailede çocuktan başarı beklemek hayalciliktir. Anne ve baba olarak elbette sorunlar yaşanabilir ancak bu sorunları çocukların yanında tartışmak çözüm değil sorunları da beraberinde getirecektir. Bütün araştırmalar göstermiştir ki mutlu ailelerde yetişen çocuklar daha başarılı olmaktadırlar Ev ortamındaki tartışmalar çocuklarımıza yansımakta bunun sonucu olarak sterse girmektedirler. Bu durumda çocuklarda gelecek kaygısı ortaya çıkmakta kendilerini derse verememektedirler. Bu nedenle ebeveyn tartışmalarından uzak tutmak çocukların gelecek kaygısı taşımadan derslere motive olmasını sağlayacaktır.

 Çocuklarımızın okul hayatı ile ilgilenirken yalnız annenin ya da yalnız babanın ilgisi yeterli olmamaktadır. Çocuklarımızın okul hayatları noktasında ortak bir gelecek planlaması yapılmalıdır. Veli toplantılarına anne ve baba olarak katılmalı çocuğumuza verilen eğitimi, çocuğumuzla ilgili sıkıntı ve olumlu eleştirileri birlikte dinlemeli ve ortak tepkiler verilmelidir. Ev içerisinde çocuklarla ilgili istekler ve beklentiler ortak belirlenmelidir. Anne ders çalış derken baba oyun oynamaya teşvik ediyorsa bu tutumu çocuk mutlaka lehine çevirecek işine gelen taraftan yana tavır alacaktır. Anne ve baba olarak herkesin ilgi bilgi birikimi farklıdır. Dersler konusunda anne ya da babanın yetersiz kalması söz konusu da olabilir bu nedenle dersler konusunda çocuklarımıza birlikte yardımcı olmamız gerektiğini unutmayalım. 

 Hepimizin malumu olduğu üzere eğitim sistemimiz ezberciliğe ve taklit sistemine dayalıdır. Çocuklarımızı ezbercilikten uzak tutmak onların ilerdeki okul seçimleri meslek seçimleri konusunda belirleyici olacaktır. Ezberlenen her şey çabuk unutulur. Bu nedenle de çocuklarımızın konu tekrarlarıyla ve düzenli planla çalışma alışkanlığı ile bilgi birikimleri elde etmesi onun okul hayatını etkileyecektir. Okul seçimi sırasında çocuğumuzun hiç ilgisi olmayan okullara sırf bir sınav sonucuna göre belirlemek çocuklarımızın fikirlerine değer vermemek çocuklarımıza en büyük kötülük olacaktır. 

 İlk yazımızda dediğimiz gibi ülkemizde bugün hiç sevmediği meslekleri yapmak zorunda kalan bir nesil yetiştirmiş oluruz.

 Her öğrenci ilgili anne ve babaya sahip olamayabilir. Bütün sorumluluk öğretmenlerimizin üzerine düşmektedir. Biz anne ve babaların istedikleri gibi çocuklarımız olsaydı okullara ve öğretmenlere gerek kalmazdı. Anne ve babanın pedagojik formasyonu olmadığı gerçeğinden yola çıkarak öğretmenlerimizin çocuklarımızın ufkunu açacak ona hayatı öğretecek ve hazırlayacak eğitim ve öğretimi yapmak en büyük görevleridir.

Hayatta başarılı olan insanların hepsinin hayatından mesleğini seven yaptığı işin hakkını veren bir öğretmen mutlaka geçmiştir. Bu nedenle bütün öğretmenlerimizi kutluyor başarılar diliyorum.