Kalem tutması gereken eller sokakta dilendiriliyor. Biz de maalesef sözde merhamete gelerek bunlara verdiğimiz para ile iyilik yaptığımızı sanıyoruz.

Ama bilinmeli ki sokakta açılan ele verilen para o çocuğu daha da sokağa mahkûm ediyor. Ve daha da ötesi dilencilik bir meslek haline geliyor en önemlisi de gerçek ihtiyaç sahipleriyle şarlatanlar birbirinden ayırt edilemiyor.

Dünyanın neresine giderseniz gidin mutlaka dilencilerle karşılaşırsınız.

Dilencilik dünyanın en eski mesleklerinden biri. Çünkü çok rahat ter dökmeden haksız kazanç elde etme yolu.

Herkesin bildiği gerçek ihtiyaç sahipleri ile bu işi meslek edinip duygu sömürüsü yaparak büyük paralar kazandığını toplumun çoğunluğu bilmektedir.

Hayır yapmak, sadaka vermek, aç birini doyurmak, yolda kalmış birine yardım etmek, çaresiz insanlara gücümüz nispetinde çare olmak güzel ve özeldir.

Her daim gerçek muhtaçlara yardım etmemiz gerekiyor.

Maddi ve manevi olarak da sorumluluklarımız var.

Ancak sokakta, markettin önünde, cami kapısında, otogarlarda, metro girişlerinde, kırmızı ışıkta, lokanta önlerinde kısacası istismar edilebileceğin her noktada onlar sizi bulur. Çünkü onlar profesyonel dilenciler. İhtiyaçlarından değil daha çok birikim yapmak ve sizden daha rahat yaşamak için yaptıkları meslektir.

Dilenciler, yardımseverlerin doğrudan vicdanlarına, duygularına hitap etme yöntemini çok iyi bir şekilde uygular.

Sahte sanatlarının bütün inceliklerini ilmek ilmek üzerinize dokurlar ve cebinize dokunurlar.

Kimi çocukları, kimi fiziksel ya da zihinsel özürlü insanları, kimi yaşlı insanları kullanarak sizi soyarlar ve az verdin diye de arkanızdan söverler.

Kimi zaman ellerinde bir sahte doktor reçetesi ya da gazete kupürüyle karşınıza çıkar.

Kimi engelliler adına elinde bir dergi ya da gazete ile modern giyinmiş kıyafetleri ile sizi sömürürler.

Bazen de 'benzin bitti', 'cüzdanımı kaybettim', 'yakınım hastanede' gibi envai çeşit senaryolarla sizi ikna etmeye çalışırlar. Daha çok inandırmak için hesap numaranızı isterler en kısa sürede parayı iade edeceği yalanı söyler.

Çeşitleri ve tipleri çoğaltmak mümkün neticede hepsi farklı taklit ve tekniklerle sizleri suiistimal ederek haksız kazanç elde ediyorlar.

Bir dilencinin günlük ortalama kazancının 500 TL olduğunu biliyor musunuz?

Cuma günleri ortalama kazançlarının 1000 TL olduğunu biliyor musunuz?

Dilencilerin çoğunun birkaç evi, arabası, bakıcısı, koruması olduğunu biliyor musunuz?

Birçoğunun banka hesaplarında yüklü miktarlarda paraları var.

Ülkemizde de geniş bir dilencilik pazar payı mevcut. Dolayısıyla bu sektöre her geçen gün yerli ve yabancılar büyük bir ilgi göstererek büyümektedir.

Dilencilik sektörünün bu kadar büyümesinde şüphesiz birçoğumuzun katkısı var maalesef.

Bu sektöre zorla sokulan özelikle genç yaştaki çocuklara yardım ettiğimiz için, desteklediğimiz için sokağa mahkûm ediyoruz. Eğitimden ve bilimden uzaklaştırıyoruz.

Her daim patlamaya hazır tehlikeli insanlar beslemiş ve büyütmüş oluyoruz.

Paranın verdiği haz ve güçle ilerde o da birilerinin hayatını karartarak bu sektöre zorla sokacaktır.

Sokaktaki çocuklara para vermeyin, onlardan alışveriş yapmayın. Onlara bu kötülüğü yapmayın. Vermeyerek iyilik yapıp okula gitmelerini sağlayın ve destekleyin.

Bu çocuklara ebeveynleri bakmakla yükümlüdür.

Ebeveynleri gerçekten çalışamayacak durumda ise devletimizin sosyal kurumlarına müracaat etmelerine yardımcı olmak gerekir.

Dilenci gerçekten muhtaç olan fakat ihtiyacını karşılayamadığı için dilenmek zorunda kalan kimse değildir.

Gücü yerinde olup da dilenmek karşısındaki ile dalga geçmektir alay etmektir.

Daha zor şartlarda yaşayan birçok insanımız ev temizliği, araba yıkayarak, hamallık yaparak, ayakkabı boyası yaparak, mendil, simit, su satarak onurlarıyla çalışmaktadır. Onlara destek olmak daha hayırlı olabilir.

Çok açım diyenlere 'yemek', yolda kaldım diyenlere 'bilet' teklif edin kabul etmeyeceklerdir. Ben çok denedim.

Gerçekten ihtiyacı olup da dilenmeyen insanlarımız var. Çevrenizde böyle olanları tespit edip onlara gönül rahatlığı ile yardım edebilirsiniz. 

İmkânınız varsa yanınızda, çevrenizde az maaşla çalışanlara ve onların zor şartlarda okuttukları çocukların eğitimlerine destek olun.

Sokak hayvanlarına bir kap yemek ve su verin, çok daha büyük sevap işlersiniz.

Ama dilencilere asla para vermeyin.