Dünya Turizm Örgütü turizm bilincini daha çok geliştirmek, turizmin çevresel,kültürel ve ekonomik boyutu ile dünya barışına katkısının vurgulanması amacıyla 27 Eylül, 1980 yılında Dünya Turizm Günü olarak ilan edilmiş.

Peygamber efendimiz (s.a.v.), ‘Seyahat edin sıhhat bulun’ buyuruyor.

Harekette bereket vardır. Yeni mekânlar, yeni gözlemler, yeni arkadaşlıklar, yeni keşifler gibi birçok yararı olan gezmenin sıhhate de faydası var. İmkânı olanlar için mutlaka yeni yerler gezmeyi tavsiye ederim.

Öncelikle kendi memleketimizden başlayarak imkân ve fırsatlara göre başka ülkeleri de görmek gerek.

Dünya genelinde her yıl 1.2 milyarın üzerinde kişi seyahat ediyor,para harcıyor.

Bizim daha çok turizmin potansiyelinden yararlanabilmemiz için öncelikle bu konuda biraz daha eğitime ihtiyacımız var.

Türkiye, 2017 yıllında39,9 milyon turistle dünyada en çok ziyaret edilen ülkeler arasında 6. sırada yer aldı.

Geçen yıla göre turist sayımızda artış var ancak bizim için yeterli değil.

Hem gelen yabancı turist sayısı açısından hem de ülke olarak çok fazla seyahat etmiyoruz.

Bizim de gezip görmemiz lazım. Çünkü gezdiğimizde elimizdeki güzellikleri ve değerleri daha çok anlamamız açısından önemlidir.

Gelen turistleri sadece para getiren kaynak olarak gördüğümüzde ömrü kısa olur.

Onları hem misafir olarak görmeliyiz hem de ‘müşteri velinimettir’ gözüyle değer vermeliyiz.

Fiyatları beşe katlayıp kazıklamamamız lazım.

Size yurt dışında ya da ülke içinde gittiğiniz bir şehirde bu yapılırsa nasıl karşılarsınız cevabını verdiğinizde sorun çözülmüş olur.

Yatırıcımlar ve işletmeciler TSE standartlarına uyması ve belgelendirmesi lazım.

Turizmi ekonomik gelir dışında ülke tanıtımı ve imajı olarak görmemiz lazım ve ona göre dikkat etmemiz gerekiyor.

Turistin ve gelirlerin daimi olmasını istiyorsak daima saygı, sevgi, güven, kalite, temizlik, yenilik, hizmet, güler yüz, tanıtım ve mücadele şart.

Cennet ülkemizin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ile tarihi ile han ve hamamlarıyla, 438 müzesiyle, denizi, ormanı, dağı, kaplıcası ve helal ve güvenli mutfağıyla hak ettiğimiz turist sayısına ulaşamadık.

81 İl ve ilçeleri, köyleri ve mahalleleri ile yetkili ve sorumlular önderliğinde değerlerimizi ortaya koyup doğru bir tanıtım hamlesi ile bacasız sanayiyi daha çok canlandırmamız lazım.

Çünkü buna ihtiyacımız var...

Ayrıca bunu gerçekleştirecek güç ve doğal turizm kaynakları bizde mevcut.

Farkındalığımızı ortaya koymamız lazım sadece ucuz fiyatlarla alternatif olmamız yetmez.

Bunun için tarımımıza daha çok sahip çıkmamız lazım. Bu nedenle şehirleşmedeki yapılarımıza da dikkat etmemiz lazım. Doğaya da sahip çıkmamız lazım.

Ülkemizin dört yanı cennet olan ülkemizi kendi elimizle cehenneme çevirmeden geç ve güç olmadan yeniden yeni bir sayfa açarak yapabiliriz.

Turizmde de hak ettiğimiz yeri almamız için hepimize ödevler ve de görevler düşmektedir.

Yılın ilk 6 ayında turizm gelirimiz 11 milyar 469 milyon 828 bin dolar oldu.  Güzel bir rakam asla küçümsenmeyecek bir başarı ancak yeterli değil.

Daha çok çaba ve gayret içinde olmamız lazım.

Yılın 12 ayında da turizme hizmet edecek kapasitedeyiz.  Kapasitemizin altındayız.

Turizm ile ilgili birkaç özlü söze de yer verelim.

Turiste saygı varsa, turizmde kaygı yoktur’

‘Yurdumuzdan hoşnut ayrılan her turist bizim yeni bir dostumuzdur’

Turizmin anahtarı temizlik ve hoşgörüdür’

Turisti aldatan, kendini ve ülkesini aldatır’

‘Su akar iz bırakır, turist gider döviz bırakır’

Ülkenin saygınlığı, turizmin yaygınlığı ile artar’

Turizmde de işin ehilleriyle el ele emek vererek, gönül köprülerini kurarak turizmimizi daha da canlandırabiliriz.

Tencere var, kaşık var, un var, yağ var, su var, ateş var, şeker var, süt var, usta var peki geriye ne kaldı?

Emek verenlere, katkı koyanlara, yatırım yapanlara canı gönülden teşekkürler…