ŞAMPİYON apoletli Bursaspor’umuz son yıllarda zor günler yaşıyor. Evet, doğru ama bu bugünkü durum neticesinde oluşanlar bu sezonki yönetim, teknik ekip ve pırıl pırıl 17, 18 veya 19 yaşındaki çocuklarımızın suçu mu, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Her maç bu çocuklar kendilerinden yaşça 2 kat büyük, bütçe olarak kat be kat fazla takımlarla mücadele ediyorlar. Bugüne kadar bir iki maç hariç şanssızlıkla veya tecrübe eksikliğiyle ki bu çok normaldir puan ya da puanlar kaybedilmiştir.

Düzelir mi düzelir! Ama asıl düzelmesi gereken taraftar ve tribün desteği ile olacaktır. Çünkü taraftar bir kulübün en önemli mihenk taşlarındandır! Yani olmazsa olmazlardandır. Fakat kulüp olmadığı zaman da taraftarı olmaz! Bütün bu gerçekler doğrultusunda bugün camianın geldiği bu noktanın tek suçlusu bu yönetim ve bu çocuklar mı, takımı bu duruma bunlar mı getirdi?

Asıl suçlular nerede? Tribünde her maç gol atılıp puanda alınsa, gol yiyip mağlup da olunsa son dakikada, galibiyet kaçıp bir puanla da yetinilse de istifa sesleri acilen tempo tutmaya neden başlıyor? Tabi ki takımına gönül vermiş taraftarın tepki vermek bağırmak en doğal hakkı ama kime, niye buna bakmak gerekli. Bu yönetimden hiçbiri ile oturup, bir çay içmişliğim yoktur. Kimseyle de Arap Şükrü Sokağı’nda oturmuşluğum… Ama var olan tek şey benim için aslolan sizin için de aslolması gereken BURSASPOR’dur. Kişisel kavgaların camiayı her geçen gün nerelerden nereye sürüklediğini görmek hepimizi çok üzüyor biliyorum.

Daha fazla da üzülmeyelim. Bu armaya katkı koyan Uludağ’ın beyazını, ovanın yeşilini katan emeği geçen Başkan Süleyman Kurtçuların, İbrahim Yazıcıların, kaleci Osmanların, Ahmet Tunaların, Mesutların, Ersellerin, Vahitlerin, Nejat Biyediç’in, Amigo Yaşar’ın ve daha ismini atladığım yüzlerce Bursaspor efsanesinin kemiklerini daha fazla sızlatmayalım. Yeter artık birileri çıksın, ‘şu küskünlükler ve kırgınlıklar son bulsun’ desin yoksa oraya buraya çekiştirirken çok sevdiğimiz takımımız elimizin içinden kayıp gidecek bilesiniz. Haa o zaman mı ne olacak? Tarihin derinliklerine gömülmüş birçok efsane kulüp gibi oluruz. Maazallah geriye ise yapacak tek şey Bakırcılar Çarşısı’ndan meşhur kına alıp dağıtmak kalacaktır. Yazının başında dediğim gibi bu camiada başa gelip bir çırpıda her şeyi halledebilecek Ali Şen, Süleyman Seba, Özhan Canaydın, Aziz Yıldırım, Murat Sancak veya Acun Ilıcalılar vardı da biz mi bilemedik ki bu arkadaşlar işi gücü, çoluğu çocuğu bir kenara bırakıp kapı kapı dolaşıp dertleri çözme uğraşına girdi?

Kaç yıldır, kaç genel kurul yapıldı NERELERDEYDİNİZ hey ahali? Peki yoktunuz o zaman şimdi bu isyana anlam vermek zor. Değerli Bursaspor’umuza gönül vermiş gerçek taraftarlar, kongre üyeleri bu yıl otobandan önce son çıkış ona göre! Ya hep birlikte mücadele verip eski günlere dönülecek ve tünelin sonunu görülecek ya da bırakın taşın altına gövdesini koyanlar mücadele etsin. Biz de destek verip en azından köstek olmadan bir omuz da atalım. Yarın çok geç olabilir. Benden söylemesi. Kalın sağlıcakla...