Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından 1992 yılından beri 10 Ekim,  Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor.

Ülkemizin ve dünyanın ruh sağlığı sorunlarının daha da ruhsuzlaşmaması için 26 yıldır çeşitli etkinlikler düzenlenmekte, sorunlara çözüm aranmakta ve daha fazla ruh sağlığımızın bozulmaması için nelere dikkat etmemiz gerektiği gündeme getirilmekte.

Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,

“10 Ekim’in bu yılki teması 'Değişen Dünyada Gençler ve Ruh Sağlığı' olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında tüm Türkiye’de eş zamanlı etkinlikler düzenlenecektir. 81 ilimizde sağlık merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı gençlik merkezlerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kütüphanelerde ve üniversitelerde; gençler ve ailelerine yönelik programlar tüm halkımızın katılımına açıktır.

Etkinlik kapsamında gençlik merkezlerinde ruh sağlığı uzmanları tarafından gençlere yönelik ‘Psikolojik Dayanıklılık’ seminerleri ve psikodramatistler tarafından psikodrama atölyeleri, kütüphanelerde çocuk gelişimi uzmanları tarafından anne babalara yönelik ‘Ergeni Anlayan Anne-Baba’ semineri ve ergenlere yönelik drama atölyesi, üniversitelerde ruh sağlığı uzmanları tarafından okula yeni başlayan gençlere yönelik ‘Psikolojik Dayanıklılık’ seminerleri ve sağlık kurumlarında gençlere ve ailelere yönelik ‘Psikolojik Dayanıklılık’ seminerleri ve stant tanıtım çalışmaları yapılacaktır” denildi.

Evet, verilere göre dünyada 400 milyona yaklaşan kişi depresyonda…

Türkiye’de ise 3 milyonun üzerinde depresyonda olan vatandaşımız var ne yazık ki…

Birçoğumuz belli derecelerde bunalım yaşamıştır.

Kimi kısa sürede kimi uzun sürede atlatmıştır.

Kimisi ise maalesef hiç atlatamıyor.

Kimi ilaç mahkûmu kimi de kötü sonuçlarla perdeyi kapatıyor.

Uzmanlar ruh sağlığının bozulmasında birçok etken ve sebep olduğunu söylüyor.

Teknolojinin ve iletişimin büyük hamleler yaparak büyüdüğü dünyada bizlere uzakları yakın kıldığı ve kolaylaştırdığı hepimizin malumu.

Ancak bizi birbirimizden uzaklaştırdığı gerçeğini unutmamız lazım.

Aynı ev veya iş yeri içersinde olmamıza rağmen teknoloji sayesinde birbirimizden uzaklaştık.

Komşular birbirinden uzaklaştı. Akrabalar, aileler, dostlar uzaklaştı.

Uzaklaştıkça da uzaklaştık ve yalnızlaştık.

Her şeyi bilir olduk zannettik. Her şeye bir şekilde ulaşırız diye düşündük. Birçok şeye sahip olmayı hedeflerken başta sağlığımızdan, güzel adet ve geleneklerimizden uzaklaştık ya da planlı olarak uzaklaştırıldık.

Birbirimize selam vermez olduk,

birbirimize danışmaz olduk,

birbirimize borç vermez olduk,

çünkü verince geri alamaz olduk.

Büyüklerimizin tecrübelerinden yararlanmayı gereksiz gördük.

Tarihimizi okumaz olduk.

Daha doğrusu okuyan bir millet değil çoğunlukla sosyal medya dedikodularını okur ve takip eder olduk.

Hak ve hakikatten ve en önemlisi de maneviyattan uzaklaştık. Biz bu değerlerimizden uzaklaştıkça bizi bekleyen tehlikelerden habersiz olduk ve kendimizi tehlikelerin çukurunda bulduk.

Çıkar çıkarabilirsen çukurların içinden nice insanı.

Çıkarırken bile nice maddi ve manevi bedeller ödüyoruz.

Bunun sebebi ister aşırı düşük gelir ya da işsizlik olsun ister iflas olsun.

Kimi uğradığı şiddetten, zulümden, haksızlıktan, hukuksuzluktan, eşitsizlikten, çaresizlikten, hedefine ulaşamamaktan, sevdiğine kavuşamamaktan, istediğini elde edememekten, başarısızlıktan, ilgisizlikten, aç kalmaktan, açıkta kalmaktan ve karanlığa gömülmekten gibi birçok mantıklı ya da mantıksız sebepler oluyor.

Allah (c.c.) kimsenin başına vermesin.

Verirse de imtihanı kolay olanlardan eylesin. Bir an önce şifa bulsun inşallah.

Bizleri bu illetten uzak tutacak en büyük ilaç inanç ve sevgidir.

İşin ehli uzman kişiler dışında size verilen ilaçları hiçbir şekilde kullanmayın derim. İlaç sektörü başlı başına ayrı bir araştırma dosyası zaten.

Hırslarımıza kendimizi kurban etmeyelim.

Bizler el ele vererek sevgi, saygı, güven, değer, sabır, çalışarak, üreterek, istişare ederek, yardım ederek, sağlıklı beslenerek, maddi ve manevi bağlarımızı koparmadan ruh sağlımızı korumamız daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.