1924’te Birinci Uluslararası Tasarruf Kongresi’nde 31 Ekim, Uluslararası Tasarruf Günü olarak kabul edildi. 

İnsanı zenginliğe götürecek önemli yollardan biri de tasarruftur.

Çocukluğumuzda kumbaraya atılan madeni para ile başlardı minik birikimimiz ve tasarrufumuz... 

Güzel bir alışkanlıktı, günümüzde çok azaldı kumbara geleneği.

Tasarruf hem insanların hem de ülkelerin alışkanlık haline getirmesi gereken güzel bir olgu.

Herkes kendi gücü nispetinde tasarruf etmeli.

Çünkü tasarruf etmeyen ülkeler, insanlar, kurumlar sonunda acı reçetelerle karşı karşıya gelir.

Tasarrufun çeşitli sebepleri ve sonuçları var. 

Tasarruf etmenin de birçok yolu ve yordamı var. 

Küçük tasarruflarla ne olur ki... 

Asla bu cümleyi kurmayın. 

Bir gün gelir o kısıtlı imkânlarla yapılan o küçücük tasarruf büyük dertlere merhem olur.

Tasarruf öncelikle evden ve daha sonra ise anaokulundan, ilköğretimden başlayarak üniversite sonuna kadar hatta ölünceye kadar sürmesi gereken bir eğitim ve bilinç meselesidir.

Tasarruf bazen para biriktirerek ileride daha rahat bir yaşam sürdürebilmek içindir. Bazen hem kendi ekonomin hem de ülke ekonomisine katkı koymak içindir.

Tasarruf neden çok önemlidir?

Çok basit gibi görünse de tasarrufun 

küçük küçük miktarlarda para biriktirmenin iktisadi kalkınma ve kişisel refah üzerinde çok büyük etkisi vardır. 

Tasarruf hastalık, işsizlik ve buna benzer ekonomik zorluk dönemlerine karşı insanı hazırlıklı tutar. 

Allah (c.c.) hayırlı ve uzun ömür verdiyse özellikle yaşlılıkta büyük önem arz etmekte.

Tasarruf sadece para biriktirmek mi?

Elbette hayır. 

Fakir de olsak çok zengin de olsak tasarruf etmemiz gereken çok şey var.

Yaşadığımız dünyada hiçbir şey limitsiz değil. Suyu da tasarruf edeceğiz enerjiyi de. 

Fazladan ekmek alıp da çöpe gitmesinden tutun çürüyen meyve ve sebzelere kadar. 

Para verip hiç kullanılmayan eşyalar. 

Aklınıza gelen her şeyde tasarrufa yönelmeliyiz.

Dost ve arkadaşlıklarda da çok dikkat etmeliyiz boş yere harcamamalıyız.

Bize emek ve ekmek verenlerin emeklerini hovardaca harcamamalıyız.

Vaktimizi çok iyi kullanmalıyız mümkün oldukça boşa harcamamalıyız.

Her şeyi zamanında yapmak en güzelidir. Çocukluğunu çocukluğunda, eğitimini öğrencilikte, işini çalışırken kıymet bilip heba etmemeliyiz vaktimizi ve nakdimizi.

Allah (c.c.)buyuruyor ki: ‘Yiyin, için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah müsrifleri sevmez.’

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyuruyor ki; ‘İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.’

Asgari ücret karşılığında çalışanlar için geçinmek bile mucize iken, birikim yapmanın imkânsız olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu gayet doğal ve saygıyla karşılarım. Ancak istisnalar hariç bu tamamen doğru bir mantık değil. 

Ben çocukken de daha sonra da iş hayatımda yaptım. Yapan birçok insan da tanıdım. 

Zor olabilir ancak imkânsız diye bir şey yok. Sizler de yapabilirsiniz. Niyetine girerek deneyin başaracaksınız ve sonuç alacaksınız.

Moda takıntısıyla kendinizi tüketmeyin.

Hele gücünüzün üzerindeki harcamalarla kendinizi asla harcatmayın.

En güzeli ne müsrif olmaktır ne de cimri olmaktır. İhtiyaçlarımızı karşılarken tasarruflu eskilerin deyimiyle tutumlu olmak en idealidir.
Yapın, deneyin, görün... Pişman olmayacaksınız.