Hastalarımızın artan estetik talepleri, estetik diş hekimliği uygulamalarını artırmıştır. Şu an için en güncel estetik diş hekimliği uygulamaları, lamina vener porselen(yaprak porselen), diş beyazlatma ve zirkonyum porselendir. Gülüş esnasında en önemli kriterlerden biri diş etidir. Pembe estetik adını verdiğimiz bu bölgede gereğinden fazla görünen diş etleri ya da asimetrik diş eti seviyeleri mevcutsa, bu durumu düzeltmeden estetik bir diş hekimliği uygulamasından bahsetmek imkansız olur. Estetik diş hekimliği uygulamalarından olan estetik diş eti cerrahisi ile bu tip fazla görünen ya da asimetrik seviyelenmiş diş etlerini düzeltmek mümkündür. Daha sonra uygulanacak laminate vener porselen ya da zirkonyum porselenler ile beklentilerin ötesinde estetik sonuçlar elde edilebiliyor. Estetik diş hekimliğinde hangi uygulamanın kullanılacağı, işleme başlamadan önce hastalarımızın da fikirleri alınarak belirlenir.

      Kimler estetik diş hekimliğinden yararlanabilir?
  Gülüşünden, dişlerinin şeklinden ve boyutundan memnun olmayanlar.
  Ön dişleri kırık ve aşınmış olanlar.
  Ön dişleri hafif çarpık veya ayrık olup, ortodontik tedavi yaptırmak istemeyenler.
  Ön dişlerde beyazlatma (bleaching) işleminin yetersiz kaldığı, kalıtsal leke ve renk bozukluğuna sahip kişiler.
  Ön dişlerde renkleşmiş geniş dolguları bulunan, estetik görünüm isteyen kişiler.
  Gülünce diş eti fazla görünenler.

      Dişlerimizle ilgili bu tür sorunları çözmek için, cerrahi müdahaleler ya da diş telleri ile yapılan ortodonti tedavileri gibi tedavi yöntemleri de var. Ancak bu yöntemler de bazen gülüşümüzü güzelleştirmeye yetmeyebiliyor. Dijital teknolojiler, bu tür durumlarda diş hekimlerinin ve hastaların imdadına yetişiyor. Diş hekimliği teknolojisi hızla ilerledi; ağız içinden görüntü almak için kameramızı dişlerin üzerinde dolaştırmak yeterli oluyor. Diş sayısına ve durumuna bağlı olarak 1gün içerisinde tedavisini bitirmek mümkün olabiliyor. Hastaların diş tedavilerini kabul etmemesindeki en önemli engel, uzun tedavi seansları ve gerçekten yüksek estetik beklentisiydi. Dijital teknoloji sistemi; tek seansta, uzun ömürlü ve estetik tedavi olanakları sunuyor.
Eskiden, çürük dokuyu uzaklaştırır, restorasyon laboratuvarda hazırlanana kadar kalan dokunun üzerini geçici bir dolgu malzemesi ile örterdik. Sonrasında hastanın birkaç gün içinde bizi arayarak geçici dolgu malzemesinin düştüğünden ya da uykusunda yanlışlıkla yuttuğundan şikayet ettiği çok olurdu. Bu durumda mecburen hastayı yeniden kliniğe çağırıp geçici dolgusunu daimi restorasyonu hazır olana kadar yenilememiz gerekirdi. Bu tür sıkıntılar da artık dijital diş hekimliği sayesinde geride kaldı. Silikon ölçü gibi hastaları rahatsız eden uygulamalara gerek kalmıyor. Hastalar ölçü kaşığını dakikalar boyunca ısırmıyorlar. Böylece ağızlarının uyuşması ya da çenelerinin ağrımasının önüne geçilmiş olur. Dijital teknoloji yönteminde diş hekimi küçük bir kamera yardımıyla saniyeler içerisinde hastanın dişlerinin görüntüsünü alır ve bilgisayara aktarılır. Ayrıca dijital teknoloji sistemiyle üretilen restorasyonlar, en uzun ömürlü restorasyon türlerindendir. Bu, uzun süreli klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır.

     Dijital teknoloji sisteminin avantajları:
      Her şeyden önce zaman tasarrufu sağlar.
      Dijital teknoloji sistemiyle restorasyon, sadece bir tedavi seansında tasarlanır, üretilir ve hastaya uygulanır.
      Hastaların tedavi olabilmek için kliniğe birkaç hafta boyunca birden çok kez gitmesine gerek kalmaz.
      Hastalar ağızlarında geçici bir dolgu malzemesi ile nihai protezleri hazır olana kadar gezmek zorunda kalmazlar.
     Özellikle şehirdışı veya yurtdışından gelen kısıtlı süresi olan hastalar için çok hızlı bir şekilde tedavinin bazen gün içerisinde bile tamamlanabilmesine imkan sağlar.
     Öğürme refleksi olan hastalar için klasik yöntemde kaşık ve silikonlarla ölçü almak oldukça zor olabilirken, dijital sistemde sadece ağız içinden kamera yardımıyla ölçü rahatlıkla alınabiliyor.