2012 yılından bu yana en fazla puanı toplayan Bursaspor, ligin ikinci yarıda zirveye tutunamayacağını anlamış ki “ bana 27 puan ilk yarı için yeterli, ikinci yarı Allah kerim” diyerek  ikinci yarıdaki kötü oyunu sonunda Gençlerbirliği'ne üç puanı hediye etti.

Maçın ikinci yarısındaki  Kubilay’ın oyundan alınıp 56 ncı dakikadaki Del Valle  Bilal değişiklikleriyle    değişen oyun sistemimiz yenilgiyi getirdi.  Halbuki bu maçta alınacak üç puan  Bursaspor için yeni ufuklara açılış olacaktı. Kaybedilen üç puanın ne anlama geldiği ileriki haftalarda  daha iyi anlaşılacak.

Gençlerbirliği, savunmasından pas yaparak  çıkan bir takım.  İlk yarı Bursaspor, top oynanan alanı daralttı ve  önde baskı yapınca  rakibine  üstünlük kurdu pozisyonlar  buldu ve golü de attı.  İkinci yarı nedense bu düzenden vazgeçildi ve  rakibi  kendi yarı alanında karşılamaya başladı.  Hücuma çıkarken yapılan pas hataları ve zoraki stoper Faty’nin büyük hataları da eklenince  takımın havası kaçtı. Savunmamızın dengesi  bozuldu. Rakip için  zor maç kolay oldu.  

Oynadığımız  son kupa ve ligdeki deplasman maçlarından Akhisar beraberliği dışında  yenilgilerle dönmemiz  savunmamızdaki  başarısızlığı  dosta düşmana  yüksek sesle haykırıyor. 

Sene başından bu güne eksik, alternatifsiz  stoper gerçeği,  bu maçla Bursaspor’un yüzüne  şamar gibi patladı. Bu eksiklik için lig başından  bu yana tedbir alamayan  Hamza hocanın pişmanlığı ne yazık ki puanları geri getirmeyecek!   Merak ediyorum? Başkanımız  bu maçı gördükten sonra “paramız yok transfer yapmayacağım” diyebilecek mi? Yoksa altyapıdan stoperlerin oynamasında  ısrarcı mı olacak!?

Kubilay’ın ileride yapmış olduğu müthiş presin  değeri, oyundan çıkınca anlaşıldı. Rakibin üzerimize gelmesini hücum presi ile engelleyen Kubilay’mış meğer.  Bizi  takım olarak önde tutuyormuş.   Kubilay çıkıp  üstüne de son haftalara göre daha  iyi oynayan Del Valle  Bilal değişikliği olunca  Gençlerbirliği  de elini kolunu sallaya sallaya  tek kale oynamaya başladı ve  yıldız yaptığımız Serdar ile savunmamızı  darmadağın etti. Batalla, Jorquera, Ertuğrul, Harun ve Kubilay’ın güzel oyunları da kaybolup gitti.   

Gençlerbirliği’nin  Harun’dan dönen topu gol yapan Serdar’ın ofsaytını göremeyen, özellikle ilk yarıdaki sertlikleri es geçerek Bursaspor’un direncini kıran  orta hakem Mete Kalkavan  ile yardımcı hakem Süleyman Özay, soğuk havada  maça konsantre olamadılar.  

Ben bu yenilgi sonrası  Bursaspor için kargaşa ve eleştirilerin kartopu misali, kaos habercisi olabileceğinden endişeliyim.  Korkarım başkan Ali Ay bazı gerçekleri görür. Hamza hoca öyle veya böyle  başarılıdır. Ancak seyircinin  hocaya ve Bilal, Sercan, Sinan gibi bazı oyunculara karşı önyargısı Bursaspor’u ikinci yarıda uğraştıracak en büyük problemi olacak gibi görünüyor.  Albert Einstein;  "önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur.." sözünü sanki Bursaspor için söylemiş…

Önümüzdeki  dinlenme süreci “Paralarımızı alamadık” diyen Hamza Hoca ile  iyi yönetebilmelidir. Yoksa rakiplerin gıpta ile baktığı 27 puanlı  Bursaspor’u  zor günler bekliyor olabilir.

Yeni hoca yeni oyuncuları gelecek sezon için düşünmek en doğrusu derim…