Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamızın ve mücadele etmemizin 164. günü; yani 5 ay 11 gün...

Bugün sizlere kıssadan hisse çıkaracak bir hikâye aktaracağım. Bir kıssadan bin hisse çıkar. Herkes kendine bir hisse çıkarabilir.  Keyifle okumanız dileğiyle…

Bir gün sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) şöyle anlattılar:

"Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona birini gösterdiler.

Bu adam ona giderek:

- ‘Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu?’ diye sordu.

Yarım âlim:

- Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüze tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek:

- Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

- Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git. Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli geldi.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

- O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

- O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

 Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

- Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesafeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü.

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesafenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.”

Bir başka rivayette ise: “Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Netice olarak samimi bir pişmanlığın mükâfatını alır adam.

İyi bir âlim çok ibadet eden bilgisiz kişiden çok çok değerli ve yararlıdır. Bilinçli ve kâmil âlim hem kendisini hem de kendisi ile istişare edeni doğru yola sevk eder.

Günahım çok, suçum büyük, cezam bitmez diye ümitsiz olmamalıyız. Günahımız ne kadar büyük olursa olsun, Allah’ın (c.c.) merhameti daha büyüktür.  

Yarım hekim candan, yarım hoca dinden, yarım patron işten eder.    

 Samimi bir şekilde pişmanlık içinde bir daha bu işi yapmamaya karar vermektir gerçek tövbe…

Nefsine hakim olup hatayı tekrarlamayarak tevbesini bozmamaktır gerçek tevbe.

Kur’ân-ı Kerim’de:

Ey Rabbimiz! Bizi boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. (Bakara/128)

                                                                      *****

Ülkemizin doğalgaz enerjisi ve siz değerli okuyucularımızın maddi ve manevi enerjisi daim ve de bereketli olsun...

En kısa zamanda tüketicilerimizin faturalarına da indirim olarak yansısın inşallah.

Potansiyel keşiflerimiz her bölgede daim ve istikrarlı olsun.

‘Her arayan bulamaz, bulanlar da arayanlardır’

Milli doğalgaz keşfi ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.

Selam ve dua ile...