Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamız ve mücadele etmemizin 218. günü; yani 7 ay 4 gün...

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 Temmuz ayı işgücü istatistiklerini önceki gün paylaştı.

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 369 bin kişi azalarak 4 milyon 227 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puanlık azalış ile yüzde 13,4 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı 0,6 puanlık azalış ile yüzde 15,9 oldu.

İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılı Temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 254 bin kişi azalarak 27 milyon 263 bin kişi, istihdam oranı ise 2,9 puanlık azalış ile yüzde 43,5 oldu.

Bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 361 bin, sanayi sektöründe 246 bin, hizmet sektöründe 761 bin kişi azalırken inşaat sektöründe ise 114 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 19,4tarım, yüzde 19,6'sı sanayi, yüzde 6,1'i inşaat, yüzde 54,9'u ise hizmet sektöründe yer aldı.

İşgücü 2020 yılı Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 622 bin kişi azalarak 31 milyon 491 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 3,5 puanlık azalış ile yüzde 50,3 olarak gerçekleşti.

Temmuz 2020 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar içindeki payını gösteren kayıt dışı çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,3 puan azalarak yüzde 32,7 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,1 puan azalarak yüzde 20,1 oldu.

15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,5 puanlık azalışla yüzde 13,7, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,6 puanlık azalışla yüzde 16 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,2 puanlık azalışla yüzde 25,9, istihdam oranı ise 4,5 puan azalarak yüzde 30,4 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 6,8 puanlık azalışla yüzde 41 seviyesinde gerçekleşti.

İşsizlik her ülkenin ve her insanın önemli ve öncelikli sorunudur.

İşi varmış gibi görünen işsizler, aynı evin içinde resmi anlamda evli olduğu halde gönülleri boşanmış çiftler, iletişim telleri kopmuş halk, kurumlar içinde kurdukları baronik sistemle başarılı insanları kendi ego aynalarından yansıttıkları hayal ürünü ifadelerle güçsüz gösterenler, nimetle ilişkiye girerek fiyaka yapan işverenler ile okullarda ellerinde tuttukları not defterini bir silahmış gibi öğrencileri tarayarak, ilim ve bilimden kopararak hayatlarına son verdiren köhneleşmiş zihniyetteki bazı eski öğretmenler, işsizliği ve üretimdeki gelişmeyi sekteye uğratan baba nedenler içerisinde sayılabilir...

Çalışanın emeğine ve ekmeğine göz diken, gözü doymayan iş görenler yüzünden iş gücü kayıpları yaşanmaktadır.

Çalışanın alacağına göz dikmek, bilinçli bir şekilde geciktirmek ve ödememek ya da zorbalıkla ödenmiş gibi göstermek, Allah’a savaş açmak demektir. Allah (c.c.) muhafaza eylesin.

Emek ekmek gibi kutsaldır. Emeğe ve ekmeğe uzanan eller hastalıktır tedavi edilmelidir.

Gerçek işveren bahaneler üretmez, çare üretendir...

Yarım hekim candan, yarım hoca dinden, yarım patron çalışanını ve kendini de işten eder.

Herkes kendine düşeni ve yakışanı yapar.

Allah hiç kimseyi işsiz ve güçsüz bırakmasın, namerde muhtaç etmesin...