Paranın etrafında dönen dönme dolapçı spor yazarlarını, geçmişin mostralıklarını hala futbolun içinde görmek mümkün.

Haklı sözlerle eleştiri yapanların hakarete tabi tutulduğu ortamda , kendisini dinleyenin yardımıyla geçinen bu dalkavuklar, efendilerini “boynu bükerek” aldatmaya devam ediyorlar…

Anlaşılan O ki;  futbolun gerçeklik duygusu yörüngeden çıkmış. Spor yazarlarının paraya tabi uzmanları bolca çoğalmış, gömleğinin terini emeğiyle taşıyan adamlar kalmamış…Uyandırmaktan çok uyutmak daha kolay olmuş!

Ülkemizde anlamı bilinmeden kullanılan terim var, derbi! (DERBY)

Aynı şehrin iki takımı arasında oynanan maç için söylenilmesi gerekirken, 100 yıldan fazla tarihi olan 3 büyüklerin arasına futboldan başka branşı olmayan Trabzonspor’un 4. büyük olarak monte edilmesi doğru değildir.

image0 (3)

Ne “derbi”si kardeşim!!!

Trabzonspor’un 3 büyüklerle oynadığı maçlar “Derbi” değildir…

Boca juniors- River Plate

Celtic- Glaskow Rangers

Liverpool- Everton

Arsenal- Tottenham, vb…

Fenerbahçe- Galatasaray- Beşiktaş, yani 3 büyüklerin arasında oynadığı maçlardır, “derbi”

Trabzonspor’un bölgesel Rize-Ordu-Giresun-Samsun gb takımlar arasında oynanan maçlar için Karadeniz derbisi denebilir, ancak. Kandırmaya çalışmayın insanları…

Ayrıca;
Abdullah Avcı futbolun zarafet mimarı, sihirbazı olarak gösteriliyor.
Oysa;  Kopenhag - Trabzonspor ve Antalyaspor’un Trabzonspor’a 5 gol attığı maç , O ana kadar oynanan talihli futbolun gerçeğe dönüşen en tanıdık haliydi.
Şişirilmiş 4. büyüklüğün toz olduğu maçlardı.

Yalan gürültü yapar, hakikat sakindir…

Konuştukları kuru gürültüden ibaret olan dalkavuk spor yazarlarının pilli radyo misali olduğu gibi!

Pil bitince birdenbire seslerinin kesilmesi gibi!

image1 (3)