Rulet masasını döndürmekle, dönme dolabı döndürmekle futbolu hileli oyun haline getirmek arasındaki bağlantıyı kuran hakemdi, Arda Kardeşler…

Zart zurt çaldığı düdüklerle futbolun fişini çekti. Eski yakınlığı korkaklığıyla futbolu yok etti.

Oysa; futbolda temiz futbolun yolu çamurda yuvarlanmak değildi.

Arda Kardeşler’in;

Düdüğüyle oyunu bolca duraklattığı anlar, bir tiyatro oyununun prömiyerinde yönetmenle oyuncuların okuma provası gibiydi. 

Karşısına gelen Galatasaraylı oyuncular kırılmasın diye onların sürekli hıçkırıklarına boğuldu, etkilendi.

Maçtan koptu.

Cesareti tedavülden kaldırdı…

Her pozisyonda kendini yere atarak yerden kalkmayan Torreira ya “ bırak bu ayakları” diyemedi.

Bu maçta da çaldığı korkak düdüklerle bizlere tanıdık göründü.

Adaletli futbola tüm yabancılığıyla..!

Kadıköy deki önemli maçta işin aslında;

İsmail Kartal, Okan Buruk’un yüreksiz futbolunun oyununa gelmemeliydi.

 Kötü futbol manzarasına uzak kaldığı maçta kazanmak için strateji  geliştirmeliydi.

Özetlersek;

Heyecanı olmayan derin uykuda oynanan uyuklatan derbide;

Ateşten çemberden yara almadan geçmek isteyen Arda Kardeşler maçı beraberlikle sonlandırdı…

Sonuç:

Ne şiş yandı, ne kebap!