Ülkemizde tertemiz sesini enstrüman gibi kullanan,işitsel bir kortekse sahip müzik bilimcisi var… FATİH ERKOÇ…
O, müzik kültürünü sevgiyle bütünleştirip verimli kullanan gerçek bir sanatçı.Onun için sevgi ve özgürlük bir eylem.
Yaşantılara müzikle anlam arama ve anlam verme imtiyazi onun duygusal aşk şarkılarında…
Fatih Erkoç aynı zamanda; Louis Amstrong, Coleman Hawkins, Lester Young, Roy Eldridge, Gleen Müller, Duke Ellington, Michel Camilo, Viladimir Spinakov, Ravel, Bollani gibi, Caz standartlarını en dinamik şekilde sergileyen, Caz müziğini en iyi bilenlerden biri…
Piyano, keman, kontrbas, trombon, gitar, ud, saksafon,flüt gibi onca müzik aleti çalan
multi enstrumantalist.
FATİH ERKOÇ İLE BODRUM MARİNA YACHTCLUB’da çok özel bir sohbet…
Fatih Erkoç müzikte kendini nasıl tanımlar, Caz’a ve Pop müziğine yakınlığını nasıl anlatır ?
Fatih Erkoç, yaşamında olduğu gibi, müzikte de samimiyetini korur. Müziğin farklı türlerini olmaları gerektiği gibi yorumlamaya çalışır. Caz söylerken cazcı, pop söylerken popçu, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği söylerken de onların gerektirdiği gibi yorumlar…
Caz olmazsa olmazıdır, Fatih Erkoç’un. Pop olmasa da olur, ama cazsız olmaz… Pop, insanları kendine çekme yoludur. Caz ise; sanatın ta kendisi.
Sizin her şarkınız kendi içindeki çiçeğin kokusunu veriyor. Bunun sırrı nedir, Fatih abi?
Sırrı, her çiçeğin kokusunu doğru koklamaktır sanırım. Müzik’in kokusu tüm çiçeklerin toplamıdır, bunu bilmek ve hissetmek gerekir inancındayım.
Müzik yaparken tabiatın dönüşen mevsimlerinle duygusal bir bağ kuruyor musunuz?
Müzik yaparken tabiat, kalbindeki duygulara dönüşür insanın. O mevsimlerin kişiliklerine uygun duyguları yansıttığında bir müzisyen, dinleyen ile mükemmel bir duygusal bağ oluşturur… Bu da müziğin büyüsünü paylaşıp, yükselmektir birlikte.
Müziğe sosyolojik bir olgu olarak baktığımızda; kalitesiz müziklerden, şarkılardan ve şarkıcılardan sizce nasıl kurtulacağız?
Kanımca halka iyi müzikleri empoze etmek gerekir. TV’ler, radyolar ve tüm medya, bu konuda seferberlik ilân etmeli…
Müziği evrensel bir sanat yapan ana tema nedir,sizce?
Duyguları harekete geçirmek, sanatı evrensel boyuta taşıyan tek temadır.
Kültürel gelişmeyi sağlayan sanatsal etkinlikte müziğin uyarı görevi, gerçek düşünce özgürlüğünü sağlıyor mu?
Caz müziğinin bunu sağladığını düşünüyorum. Doğaçlama yaparken bu özgürlüğü hisseder müzisyen. Dinleyen de bu özgürlüğü hissettiğinde müziğin uyarı görevi, düşünce özgürlüğünü hareket ettirmiş olur sanırım.
Ülkemizde sağlam bir sanat politikası var mı?
Yok bence. Sadece yüzeysel bir çaba görüyorum bu konuda. Ama her şeyde olması gerektiği gibi, sağlam bir sanat politikasının da bilinç ile, tarafsız bir şekilde hayata geçirilmesi gerekir. Yöneticilerimizin caz sever olmasını dilerdim; o zaman hızla ve bilinçle kalkınacağımıza inanıyorum.
Dünyayı yönetenlerden şikayetiniz var mı, Dünya Kalabalıktan ve beton yığınlarından yorgun mu ?
Elbette şikayetim var. Beton yerine sanat olmalı. Doğa bize en mükemmel sanatı sunmuş ve milyonlarca yıldır da sunmaya devam ediyor. Biz ise büyük çabalarla o mükemmel sanatı yerle bir etmeyi azimle sürdürüyoruz.
Atatürk’ün 1923 yılında kurduğu cumhuriyetin 100. yılında temel değerlerin hedefleri doğrultusunda geleceğin Türkiye’sini nasıl görmek ister siniz?
Barış ve sanatla kol kola girip, bu durumu içlerine dürüstlükle sindirmiş bir toplum hayal ediyorum. Zor da olsa bu konuda inancımızı kaybetmemeliyiz.
Müzik sonsuz ve eşsiz bir deniz…
Müzikle özgürlüğün bağlantısı nedir?
Az önce değindiğim gibi, müziğin içindeki doğaçlama ne kadar yoğun bilgi ve duygu içeriyorsa, o kadar özgür olunabilir…
Bestelerle ilgili ne gibi stratejiler yapıyorsunuz, gizli kahramanlarınız var mı?
Stratejiler olabilir tabi ki… Pop’tan söz ediyorsak, şarkı başladıktan 1 dakika sonra “nakarat” girmeli. Ancak bazı istisnalar kaideyi bozmaz. Gizli kahramanlarım ise; doğru ve içten müzik yaptığına inandığım her tür yorumcu, besteci ve müzisyendir.
Tony Bennett, Ella Fitzgerald, Frank Sinatra, Nat King Cole, Bill Evans'ın sizin müzik hayatınızdaki önemi nedir?
Onlardan öğrendik doğru cazı, doğru ve mükemmel müziği…
Caz müziğinin hangi türüne daha yakınsınız ve caz müziği insanı geliştirir mi diye sorsam?
Her tür kaliteli, nitelikli müzik insanı kesinlikle geliştirir. Benim tarzım genellikle Amerikan Standart Caz şarkılarıdır. Modern caza biraz uzağım.
Fatih Erkoç akustik bir cazcı mı?
“Akustik bir cazcı” ne demek? Cazcı zaten akustiktir. Elektronik bir caz bile olsa, akustik olarak yorum yapar cazcı.
Türkiye Caz müziğinin neresinde, ülkemizde iyi cazcılar var mı sizce?
Ülkemizdeki caz müziği ve müzisyenleri, olağanüstü bir gelişme gösterdiler, son yıllarda. Evet çok iyi, hatta mükemmel caz müzisyenleri yetişti ülkemizde. Bu çok sevindirici ve umut verici bir gelişme.
“Sevdaya Mahsus” hassasiyeti Nazım Hikmet’in dizelerinde söylediği gibi “Denizler arzuya en fena pusu” olarak değerlendirebilir miyiz?
Aşk deniz gibidir. Hem heyecan, hem ferahlık verir. Ancak aşk aynı zamanda büyük bir pusu da barındırır içinde. Denizi ve aşkı ciddiye almak gerekir. İkisinin de kurallarına tam olarak uymalı bir aşık…
“Pencerenizden Gökyüzüne”baktığınızda hatıraların daveti kaybolup giden bir aşkın izinde bir “Efkar” mıdır?
Aşk efkârdır, evet… Hele gidenlerin ardından, aşkın verdiği sızının tarifi yoktur. Hayalleri kalp gözüyle gökyüzüne çıkıp seyretmek, insana aşkın verdiği acıyı bir nebze unutturabilir…
Sizin sahnede her zaman gülümseyen bir yüzünüz var. İyi kalpli olmanız tebessümünüzden mi başlıyor?
Hem ondan, hem de öyle olması gerekiyor sahnede. Eğer dinleyicinin sizi alkışlamasını istiyorsanız (istemeyen var mıdır acaba?), sahnede yaptığınız sanattan mutlu olduğunuzu dinleyiciye geçirmeniz gerekir.
Aşk dolu güzel şarkılarınızla yalnız kalpleri harekete geçirdiğiniz söylenebilir mi?
Kesinlikle… :) Öyle bir harekete geçirmişim ki bazı kalpleri, sonunda evlilikle sonuçlandırmışlar
Sonunda kavuşmak varsa özlemek güzeldir” sözünden yola çıkarsak; Fatih Erkoç sevenleri yeni şarkılarınıza ne zaman kavuşacak?
Umuyorum, önümüzdeki yılın başlarında, güzel bir düet albümü, şarkılarımı özleyen tüm dostlarla kavuşturacağım…
***
Ve, ben de diyorum ki;
Kalbi denizlerle dolu adam, Fatih Erkoç.
Onun kalbinde ona yol gösteren yıldızları var. Şarkılarında bütün harikalarını görmek mümkün. Aşk şarkılarının çoğu "Denizin İncisi" olarak tanımladığı sevgili eşi Mehlika Hanım için…
Fatih Erkoç şarkıları duygularla beslenen nitelikli aşkların, sevgi dolu bakışların ve temelde var olan içtenliğin bir bütünü.
Bazen sevgi bombardımanında yıkılan bir güven, bazen de kırık kalpler derneğinde suskunluk…
En değerli hazinesi unutulmaz şarkıları..
“Hasbel Kader, Al Senin Olsun Ömrüm, Cennetin Anahtarı, Telaşlarım, Efkar, Beklenen, Cefalar, Anı, Kör Kuyular, Hatalıyım, Hiç Kolay değil, Sensiz Olamam, Yanında Her Kimse, Korkmazdım, Bırakma, Sen Yoksun Diye, Kader, Görmesem Olmaz, Elveda Tatlım”…
Ve,
Onun birçok aşk şarkılarından anlaşıldığı gibi;
Fatih Erkoç müziği kalbine mühürleyen dünya çapında bir müzisyen gerçek bir sanatçı.
Onun müzik sevgisi hayat kadar güçlü…
O, şarkılarında aşkı anlatmaya “ daima ve hep” devam edecek…
