Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamız ve mücadele etmemizin 224. günü; yani 7 ay 10 gün...

Futbol gerçekten de son derece enteresan bir oyun durumunda.

Dengesiz insanlar gibi ruh halinizi 180 derece değiştirir bir kimliğe bürünebiliyorsunuz.

Tuzlaspor maçını hatırlayın! 3-0’a gelen bir oyun ve ‘değmeyin keyfimize’ diyen yüzler…

Maç sonu ise 3-3’e neredeyse şükredecek hale gelen bir çehre.

Balıkesirspor karşılaşması da kâğıt üstünde son derece zor bir şekilde cereyan ediyordu.

Öyle ya da böyle transfer tahtasını açarak yeni oyuncularıyla güçlenen, milli maç arasında da takım olgusunu artırmaya çalışan Bal-Kes vardı Büyükşehir Belediye Stadyumu çimlerinde.

Bursaspor cephesinde ise Başkan Erkan Kamat ile yönetiminin -3 puan zaferi vardı…

Herkesin umutlarını yitirdiği bir süreçte Kamat, takımın geçtiğimiz yıl ciddi zarar gördüğü eksi 3 puan cezasını bu yıl almayacağını müjdelediğinde sanki hanemize 3 puan yazılmış gibi mutluluk vardı camiada.

Futbolda inanmak galibiyet kadar önemli.

Bursaspor kendi sahasında ilk galibiyeti aldı...

Saha içinden başlayarak dışına kadar uzanan süreçte herkes inançlı olmak zorunda.

Genç futbolcuların, yani Vakıfköy’ün artık takımın omurgası olduğu bir döneme artık hepimiz bağışıklık gösterdik.

Bu bizim vazgeçilmezimiz olacak bu yıl el mecbur.

Çünkü transfer tahtası açılmadı ve dönem de zaten ocak ayına kadar sona erdi.

O yüzden de eldeki futbolcuları ‘tu kaka’ deyip morallerini bozmak yerine, performanslarını artırmanın yollarına konsantre olmanın yollarını aramalıyız.

Bu takımdan keyifli bir oyun beklemek de büyük haksızlık olacak.

Mustafa Er Hoca’nın kafasındaki stratejinin de sahadakiyle örtüştüğünü söyleyemem…

Genç ama tecrübesiz oyuncu grubuna aniden bir oyun şablonu yüklemek zaten gerçekçi de değil.

İlk 10 dakika içerisinde iki takım da dengeli bir oyun sergiledi.

Deyim uygunsa iki boksör veya güreşçi gibi birbirlerini tarttı…

Dengeyi ise Burak Kapacak’ın güzel asistinde Ali Akman’ın golcü vuruşu bozdu…

Öne geçmek önemliydi elbette.

Ancak Bursaspor’un bu yılki en büyük zafiyeti;

Skoru koruyamamak oluyor…

Onur Atasayar’ın savunduğu sol kanadının adeta otoban etkisi oluşturduğu süreçte Balıkesirspor da göstere göstere beraberlik golünü attı.

Mustafa Er’in ise yedek kulübesine baktığında hislerini anlıyor gibiyiz.

Bu maçı kim çevirebilir?” diye kendine sorduğunda sakat oyuncuların da yer aldığı bir takımda çoktan seçmeli bir cevap bulunmuyor maalesef.

Elindeki imkânlarla bir ustalık hüneri yapmaya çalışıyor Er...

Karşılaşmanın son anlarına girildiğinde ise artık hata yapanın kaybedeceği bir maç fotoğrafı çıktı karşımıza.

..Ve işte altın çocuk Ali Akman sahneye çıktı yine…

Güzel bir pasla Bursaspor’un geleceği olan Batuhan Kör’ün fileleri havalandırmasına yardımcı oldu.

Vakıfköy’e bakar‘kör’lere de selam verdi ikili…

Perdeyi açan Ali Akman zafer golüyle o perdeyi kapattı.

Ali Akman 18, Batuhan Kör ise sadece 19 yaşında.

Timsah’ın genç golcüleri gerçekten de başarılı.

Yani yeni tip koronavirüsün ülkemizde görüldüğü ilk zamanlarda uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında evden çıkamayan çocuklar onlar…

İşaret fişeği y‘akman’ın tam zamanıydı!

Haydi, şimdi bunu seriye takma zamanı…

Sıradaki maç, 22 Ekim 2020 Perşembe günü saat 19.00’da Bursaspor, deplasmanda Menemenspor ile oynayacak.