Tabiat, hakkı olanı er ya da geç alır.

Bu hep böyle olmuştur.

Sen tabiata saygı duyarsan, o sana bolluk ve bereket ile karşılık verir.

Ama yok, tabiatı, doğayı görmezden gelmeyi sürdürüyorum, dersen de hiç affetmez.

Sen, dere yatağına bina inşa edersen, gün gelir dere taşar, binalar suyun altında kalır.

Sen, en verimli tarım arazilerine koca koca binalar inşa edersen, bir depremde hepsi yerle bir olur.

Her şeyin bir düzeni var. Her şeyden önce bu düzeni sağlayan Yüce Allah var.

Ama günümüzde insanoğlu hırsına, heveslerine ve dünya malına karşı olan mücadelesinde mağlup olmuş vaziyette.

‘Daha çok’, ‘daha fazla’, ‘en iyisi’, ‘en pahalısı’ diye diye, doğaya yapmadığını bırakmadı insanoğlu. Aslında yaptığı kendine, ailesine, çoluğuna, çocuğuna.

Bir de ‘en doğalı’ dedikleri var... Gel de gülme. Hangi ‘en doğal’ından bahsediyoruz kardeşim?

Tabiatı görmezden geldik, saygı duymadık. O da artık bizi işitmiyor.

Ne desek boş, en doğal hakkıdır.