Ben bu ülkenin vatandaşı bir kadın olarak, ülkeme ve adalete güvenmek istiyorum. Yasaların beni ve haklarımı koruyacağını bilmek istiyorum. Bu HAKKIM!

Ülkemizde adalet ya eksik işliyor ya da sosyal medya bize oyun oynuyor.

Bir tarafta sosyal medyada tanıştığı İpek’i evlenme vaadiyle kandırıp günlerce tecavüz eden daha sonrada İpek’in intihar etmesine sebep olan ve bir hafta tutuklu kaldığı cezaevinden serbest bırakılan Musa Orhan…

Diğer taraftan parkta sevgilisini darp ettiğini düşündüğü kişiyi engellemek isterken öldüren, hakkında, "haksız tahrik altında kasten öldürme" suçundan 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan ve aylardır cezaevinde olan üniversiteye hazırlanan Kadir Şeker…

Sabah telefonu elime aldığımda ilk karşıma çıkan haber bir tecavüzcünün serbest bırakılması haberiydi.

Bu tecavüzcü MUSA ORHAN!

Sosyal medyada insanlar çırpınıyor sesini duyurmaya çalışıyor Musa Orhan tutuklansın diye.

Ee peki adalet nerde? Adaleti sosyal medya mı sağlayacak aklımın ermediği bu…

Gündem olmadan adalet sağlanamaz mı?

Bildiğim tek şey tecavüz suçtur ve cezasız bırakılamaz.

Ya bizim doğru bildiğimiz yanlış ya da yargının doğru bildiği yanlış…

Musa Orhan neden tutuklanmadı? Biri çıkıp anlatsın da adaletimize güvenimiz sarsılmasın. Bir kadın olarak en önemlisi bir vatandaş olarak sırtımı ülkemin adaletine dayayayım.

Kaçma şüphesinin olmaması serbest bırakılmasının nedeni olamaz arkadaş.

‘Kaçma şüphesi yok’ diye mi? Ne demek bu? Yani kaçmaz ama tecavüz edebilir mi? Hani bağlanan bir köpeğin yanına gelen birini ısırması gibi mi?

Ben bu köpeği bağlıyorum ama yanına gidersen ısırır, yanına gitmemen gerektiğini artık bir zahmet sen düşün der gibi mi?

Sonra da köpektir ısırır diyeceğiz sanırım.

Hiçbir zaman ülkemde yaşamaktan korkmadım şimdi korktuğum kadar.

Olayların iç yüzüne bakıldığında şu an suçsuz tutuklu, suçlu tahliye edildi.

NEDEN?

Ben ülkemin vatandaşı olarak soruyorum ve cevap bekliyorum Musa Orhan neden tahliye edildi?

Kadir Şeker hangi sebeple içerde can kurtardığı için mi? Cevap verin. Tam olarak adalet nerenin adaleti?

Adalet sisteminin bu ülkeye yaptığı en büyük ihanettir bu iki olay.

Ülkemi seviyorum, devletimi seviyorum ama adaletime güvenmiyorum. Çünkü adaletim işlemiyor!

Birini suçlamak değil niyetim sadece geleceğimizin adaletini nerede bıraktık onun cevabını istiyorum.

Hukukçu değilim ama bir vatandaş olarak elbet adaletin nasıl işlendiğini bilecek bilgiye sahibim.

Bizim doğru bildiğimiz yanlışsa biri çıkıp 80 milyona anlatsın yanlışı. Adalet nereye gittiyse onu bulun getirin yoksa ülkem adalet nedir bilmeyecek! Rabbimin adaletine sığınmaktan başka…

Yazımı yazdıktan sonra ülkemizde yaşanan bu tarz olaylara kayıtsız kalmayan İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun “Olayı tüm evreleriyle ele alıp titizlikle incelemek lazım. Cenaze, bizim cenazemizdir. İki nedenden dolayı bizim cenazemizdir: Görevimiz gereği mesuliyetimiz var, bu bir. İkincisi de bu aile bir polis ailesi. Genç kızımızın abisi mesai arkadaşımız, bir polis memuru. Bu açıdan da mesuliyetimiz var” açıklaması geldi. “Bu konuda yargının önüne ne konmuştur, yargının önünde ne vardır, bunu yargı inceliyor. Yargının da üzerine düşen görevi yapacağına inancım ve güvenim tamdır” açıklaması kodese tıkılması konusunda umut oldu.

Dip not: İç işlerinden yapılan açıklamaya göre: “Kurum içinde yürütülen idari süreçlerin haricinde, adli makamlarca devam eden iş ve işlemlere ilişkin bakanlığımızın herhangi bir yetkisi ve tasarrufunun olması hukuken ve fiilen mümkün değilken, gerek bakanlığımızın gerekse sayın bakanımızın tutuklanma veya adli kontrol kararlarında etki ve müdahalesinin olduğuna dair paylaşımları iyi niyetli olarak değerlendirmemiz, elbette ki mümkün değildir. Bu acı olaydan siyasi bir rant devşirmeyi, kurumlarımızı ve adalet sistemimizi yıpratmayı hedefleyen TELE 1 adlı TV kanalının yanı sıra gayri ahlaki iftiraları atan terör örgütüne müzahir basın-yayın organları hakkında gerekli tüm yasal işlemler başlatılacaktır.”