Şöyle genel bir araştırma yaptığımda ne kadar çok kadına şiddet konulu yazı var. Şiddet artıkça yazılar yazılıyor kadına şiddetin içler acısı durumunu gözler önüne seriliyor.

Birçok yazı da okuduğuma göre kadına şiddet konusunu eğitimle bağdaştırarak tamamen cahilciliğe bağlamışlar. Cahil kadın şiddete maruz kalır, cahil erkek şiddet uygular. Onların cahil diye nitelendirdiği de hani belli bir eğitim almamış, üniversite mezunu olmamış kişiler.

Aklım almıyor hiç mi haber okumaz bunu yazanlar. Şöyle bir araştırma yaptığımızda kadına şiddet uygulayanların çoğunun üniversite mezunu olmuş belli bir statüye sahip kişilerin olduğunu görürüsünüz.

Yanlış anlamayın eğitim alan kişiler asıl şiddet uygulayan demiyorum. Sadece bunun eğitimle ya da eğitimsizlikle alakalı olduğunu düşünmüyorum.

Ee o zaman okumayan erkekler hepsi kadına şiddet mi uyguluyor? Bu eğitim almamış ama kadına değer veren erkeklere hakarettir.

Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin birinde eğitim gören bir kız öğretim görevlisinden şiddet görebiliyor bunu aylar önce bir haberde okumuştum. Buna ne demeli ‘hocadır döver, ya da öğrencidir dayak yer’ mi? demeli. Bu kişi eğitim almış bir kişi ama tamamen öğrencinin hareketine bağlı olarak sinirlenip şiddet uygulamaya mecbur bırakılmış mı diyorsunuz. Hayır arkadaş hiç kimse hiç kimseye şiddet uygulayamaz, sözlü şiddette buna dahil…

Kendim de buna şahit olan biri olarak şöyle yaşadığım bir konuyu ele almak isterim. Sınıfımıza geç gelen bir öğrencinin öğretim görevlisi birinden ağza alınmayacak sözlere maruz kaldığını ve öğrencinin sadece ‘hocam yolda gelirken kadının birine araba çarptı ve yardımcı olamaya çalışırken geç kaldığımı hiç fark etmedim, özür dilerim’ demesine şahit oldum. Ama hocanın bu duruma aşırı derecede tepki gösterdiğini ve sınıftan kovduğuna da şahit oldum. Evet ortada fiziksel bir şiddet yok ama sözlü şiddetin en alasını yaşadı arkadaş. Bunu yapan öğretim görevlisi yıllarca eğitim almış belli bir statüye sahip bir kişi. Dışarıda saygınlığı var… Üniversite öğrencisinden bahsediyoruz 22 yaşlarında genç bir delikanlı.

İşte anlatmak istediğim şu ki şiddetin eğitimle hiçbir bağlantısı yok. Sadece vicdani değerler, etik kurallarla alakası var. Artık bırakın şu cahilce konuşmaları.

Asıl amacım yine bir kadın cinayetine değineyim, bu içler acısı durumu gözler önüne sereyim de maalesef en acısı bu konuyu ele alanların bu durumu eğitime bağlaması daha içler acısı oldu. Ne yani karısına evinde günlerce döven bir polis, bir doktor, ya da bir profesör yok mu? Var dön bak haberlere insanlar tarafından saygın kişiliğiyle tanınan kişilerin iç dünyasına bak hangi öğrenciye defalarca sözlü şiddet uygulamış, hangi çalışanını rencide etmiş.

Şiddetin eğitimsizlikle alakası yok, şiddet insanlık duygusunu kaybetmiş canavarların kendini haklama eylemidir.