Bu yazı, TSE için kaleme alınmış bir yazı olmakla beraber, siz de kendinize uyarlayabilir, TSE yerine kendi kurumunuzun, kuruluşunuzun veya ailenizin adını yazabilir, bu yazıdan bir ders çıkarabilirsiniz.

"Yok, derse ihtiyacım yok!" diyorsanız, yazıyı okuyup boşa vakit harcamayın!

Yıllar önce, büyük bir heyecanla TSE'de göreve başladık.

Sevdamız hep TSE oldu, sevdamızın adını kalite, kalitenin adına da TSE dedik.

Çok şükür o heyecanımız hiç sönmedi, içimizdeki sevda ölmedi.

Ama ölenler oldu!

İşte bu yazı, sevinçten hüzne doğru, ölümü hatırlatmak için kaleme alındı.

İlk göreve başladığımızda, hayırlı olsun dilekleri ile karşılaştık, "Hoş bulduk" dedik.

Sonra, evlenmeye başladık, evlilik davetiyelerini gönderdik, "Allah bir yastıkta kocatsın" dualarını yaptık birbirimize.

Arada bir üzüldük, bazı arkadaşlarımızın boşanma haberlerini duyduk, onları teselli ettik hep birlikte.

Bir süre sonra, çocuklar doğmaya başladı, mutluluk haberlerini paylaştık, "Allah, sağlıklı ve uzun ömürler versin" dileklerinde bulunduk.

Sonra, çocuklarımızın sünnet düğünlerini yapmaya başladık, sünnet davetiyeleri ulaştı her birimize.

Okullar kazandı çocuklarımız, üniversiteye girdiler, okudular, mezun oldular, gurur duyduk çocuklarımızla, bu haberleri paylaştık dostlarımızla.

Ve geldi evlilik çağları, düğünler yapmaya başladık, düğün davetiyeleri paylaştık, yeniden hep birlikte.

Bir kısmımız torun sahibi bile oldu, torun sevgisini anlatmaya, torunları gezdirmeye başladılar, torun ile haşır neşir oldular.

Ve emeklilik dolayısıyla veda haberleri düşmeye başladı postalarımıza.

Yıllar önce işe girerken "Hayırlı olsun" demiştik, şimdi emekli olanlara "Hayırlısı olsun" demeye başladık.

İstifa edenler oldu, onları saymıyorum, içlerinde TSE'ye iftira atanlar oldu, onları da sevmiyorum!

Sonra...

Bunca yıl, iyi haberleri, sevinçleri, mutlulukları paylaştıktan sonra, kara haberler gelmeye başladı yurdun dört bir yanından!  

Önce aile bireylerimizin, anne ve babalarımızın ölüm haberleri ulaşmaya başladı birbirimize!

Ve sonra, ölmeye başladık...

Farkında mısınız?

Son yıllarda "Allah rahmet etsin!" demeye, hüzünlü haberleri paylaşmaya başladık.

En son acı haber Konya'dan geldi.

TSE Bursa'da memuriyete başlayan, Enstitümüzün çeşitli kademelerinde görev yapan ve en son görev yeri, doğum yeri Konya olan, mesai arkadaşımız Lütfi ÖKSÜZ, 48 yaşında Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Son dönemde sürekli Bursa'ya göreve gelen, ‘Kalite Şehri Bursa'ya destek olan, değerli mesai arkadaşım Lütfi ÖKSÜZ'e rahmet diliyorum. Mekanın cennet olsun değerli kardeşim.

Biliyor musunuz? Ölümü hiç düşünmedik, birbirimizi sürekli yedik!

Bir makam için, en yakınımızdakine bile neler neler eyledik!

Ve yolun sonuna geldik!

Şimdi düşünelim, hep birlikte bir muhasebe edelim!

"TSE istenen, özlenen, arzu edilen yerde değilse, bunda bizim kabahatimiz nedir?"

Var mısınız?

Bunu bir düşünelim.

Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık dileyelim ve titreyip kendimize dönelim.