Camiyi reddeden bir anlayış cemaat olabilir mi?
Evlerde toplanmak, camiden uzaklaşmakla acaba cemaat olunur mu?
Devlete alternatif okul kurarak…
Kendi televizyonundan başka televizyonu izlemeyi günah saymakla cemaat olunur mu?
Girdiğinizde sıkıntı olmayıp çıkarken sizi tehdit eden bir yapı cemaat olabilir mi? 
Cennet ve cehennemin tapusunu verdiğini söyleyen bir cemaat liderine tabi olmakla İslami cemaat olunabilir mi? 
Harp Okulu’nda kendisine tabi olmayan öğrencileri kovdurmak için bin bir kumpas kurmanın neresi dinidir, neresinde Allah rızası vardır? Bu nasıl cemaattir?
Bu devletin okullarında okuyup, subay olduktan sonra öğrendiği silahı, uçağı, topu tüfeği ülkesinin insanına, polisine, Meclis’ine yönelten yapının neresinde Allah rızası vardır? Neresi cemaattir?
Bu milleti bu kadar mal yerine koyma hakkını bunlara kim verdi?
Öyle Pensilvanya’dan höykürüp okyanus ötesinde ülke yönetmeye kalkışmanın neresinde Allah rızası var?
Maçan yiyorsa gel partini kur, sandığa git, al boyunun ölçüsünü ama cemaat kılıfına sığınma…
Cemaat Allah rızasının arandığı yerdir. 
Şimdi tüm bu yaptıklarından sonra dünyanın dört bir yerini kan gölüne çeviren ve İslami terör gibi bir kavram üreten hainlerle senin ne farkın var?
Türkçe Olimpiyatları adı altında ülkene, dünyaya şirin görünüp meğer ne tezgahların peşinde koştuğunu 15 Temmuz akşamı dünya alem gördü…
Allah diyerek, ya Muhammed diyerek ülkene bomba yağdırmak…
Hâlâ geriye dönüp baktığımızda tüylerimiz diken diken oluyor…
Şimdi 82 milyon bu FETÖ’nün kalıntılarının temizlenmesini istiyor ama şunu da söyleyeyim ki… 
Bu mücadelenin yeterince yapılmadığı konusunda halkta bir kanı var.
Her haliyle FETÖ’cü olduğu bilinen isimlerin elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bilinen bir gerçek…
Adalete sirayet edip serbest bırakılma çabası için büyük rüşvetler döndüğü gazete sayfalarına yansıyor…
Kendisiyle görüştüğümüz ve FETÖ’cülerden çok büyük darbeler yemiş ömrünü istihbarat şubelerinde geçirmiş bir polis tanıdığımız, “Bu adamlar eli silah tutan insanlar. Bunlardan kimse pazarda domates, biber satmasını beklemesin… Gün kolluyorlar ve o silahlarını tekrar bellerinden çıkaracaklar” demişti.
Aradan geçen sürede bunun doğruluğunu kimse inkar edemez…
Devletin, sistemin içine çökmek için fırsat kolladıklarına adım gibi eminim…
Devletimiz bu konuda bankada hesap kollayacağına…
Ev toplantılarına gidenleri gözaltına alacağına…
Biraz da asılsız ihbarları dikkate alacağına… 
FETÖ’cülüğü fotoğraflarla belgelenmiş, biatlarını Amerika’daki görüşmelere kadar taşımış isimleri paketlese daha yerinde olacak. 
Sokaktaki 3 kişiye sorun size en azından 5 tane isim verir bu konuda.
Hâlâ ekranlarda gerçek kimliğini saklayıp höykürenler var…
Bunlar bu rahatlığı nereden buluyorlar…
Ve son sözüm Diyanet’e…
Dini istismar eden bu kansızlarla sadece camilere imam yetiştirmekle mücadele olmaz…
Diyanet, devlet kademelerine yönetici yetiştiren hukuk fakültelerine, kamu yönetimi bölümlerine, askeri okullarda okuyan zihni fıldır fıldır ama cebinde harçlığı olmayan öğrencilerimize de sahip çıkmalı… 
Ne duyduk FETÖ’cü askerlerden hep…
“Benim ahde vefam var. Beni onlar okuttu. Onlar olmasaydı ve köyde çoban olurdum…”
Bilmem anlatabildim mi sevgili Diyanetim…
En büyük günah bana göre Allah’ı Allah ile aldatmaya kalkışmaktır.
Sizlerin yüzünden ateist ve deist bir toplum geliyor ardınızdan farkında mısınız!..
Ne diyorlar biliyor musunuz?
“Bu sizin dediğiniz İslam ise ben o İslam’ı istemiyorum…”
Bu sözü söyleten herkes vebal altındadır…
İslam gibi kelime anlamı barıştan kaynaklanan bir dinin güzelliğini yaşatmayıp İslam’ı kendilerine geçim kapısı yapanlar bilin ki Allah cehennemi boşuna yaratmadı.