1967 yılında Vehbi Koç önderliğinde 205 hayırsever tarafından kurulan Türk Eğitim Vakfı yarım asırlık yaşamında insan kaynağımızı bilgi üreten ve kullanan konuma getirmek, en önemlisi ise insanlarımızın çağdaş Türkiye idealine ve insanlığın gelişmesine çok önemli katkılar koymuştur.

 

 

49 yılda başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere sayısı 250 binlere ulaşan karşılıksız bursa verirken, onlarıniyi bir vatandaş olmaları dışında hiçbir beklentileri olmamıştır. Burs verilecek öğrenci seçiminde objektif ve evrensel değerler dışında hiçbir kriteri olmamıştır.

 

Bağış alırken de hibe, vasiyet, TEV çelenkleri, mutlu ve özel gün bağışları, gönüllü şahıs ve kurum bağışları dışında bir “paralel kaynakları olmamıştır.

 

Genel Kurul Toplantıları klasik “Koç” disiplini içerisinde geçen ve faaliyet raporları en ince ayrıntı kalemleriyle sunulduktan sonra da kamuoyunun bilgi ve denetimine açıklanmaktadır.

 

15 Temmuz sürecinde kaynağı belirsiz, denetimden uzak şeklide toplanarak verilen “burslar karşılığında yetişecek insan gücü kaynağının beyinlerin tutsak edilerek, ruhları satın alınarak nasıl zehirlendiğini Türk Toplumuna çok açık bir biçimde göstermiştir.

 

TEV Bu konuda kurulduğu günden bu yana bağış toplarken de, bura verirken de asla aldatmamıştır.

Bursa TEV Bursa Şube Başkanı Kardeşim Mehmet Çalışkan’a bir çay içimlik uğradım. Bir dakikası bile boş değildi. 15 Temmuz sürecinden sonra talep edilen burs başvuru sayısında büyük bir artış olduğunu, nispeten bağışçıların da arttığını ifade ederken, senede 7 bin civarında yüksek öğrenim bursu verdiklerini gönüllerinden başvuruların hepsine imkân sağlamak olduğunu ama hepsine yetememelerinin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade etti.

 

Bursa bölge olarak geçtiğimiz yıl Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine Bursa ve çevresi 180 kişi,     Yalova ve çevresi 24 kişi, Bilecik ve çevresi 40 kişi olarak toplamda 244 kişiye burs verdiklerini söylerken gözlerinin içi gülüyordu. TEV olarak üretimin ara elemanlarına verdikleri önemin altını çizdi.

 

Kendilerine emanet edilen hesapları bir banka titizliği içerisinde tutan, 48 yılda verilemeyecek maddi ve manevi tek bir hesabı olmayan memleket sevdalısı insanların, geleceğin mimarları olan gençlere onlardan sadece memleket sevdası bekleyerek verdiği bu desteği çok önemsiyorum.

 

TEV‘in başlattığı çelenk organizasyonunu örnek alarak uygulamaya yapan STK’ların aslını yaşatma ve büyütme adına bu alanı TEV’e bırakmalarını diliyorum. Birçoğunun temiz duygularla bu işi yaptığına eminim ama bunu çeşitlendirmenin yerine hepsini daha güçlü yapıda buluşturmanın çok daha değerli olduğuna inanıyorum.

 

Bu eğitim yılında da yaptıkları ile başardıkları ile TEV’in gönülden takipçisi ve katabilirsem bir nebze olsun destekçisi olacağım. Çünkü asla aldatılmayacağımı biliyorum.