CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal gazetemizi ziyarete geldi. Genel Müdürümüz Erdal Şimşek’in odasında gazetemiz yönetimi ve köşe yazarları olarak oturup 16 Nisan’da yapılacak “Anayasa Değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi” referandumu üzerine bir saati aşkın süre sohbet ettik.

Anayasa’da değişiklik öngören yasa teklifinin ağırlıkla Cumhurbaşkanlığı sistemi, Cumhurbaşkanının yetkileri, sorumlulukları ve cezai müeyyideleri üzerinde yoğunlaştığımız sohbette, CHP Bursa Milletvekili Sarıbal, referandumda oylanacak olan kanun teklifinin bir torba yasa teklifi olduğunu söyledi.

Sarıbal, bu torba yasa teklifinin içinde yer alan 18 yaş maddesi gibi tartışmaya bile gerek olmayan maddelerle birlikte tartışılması gerekli ve önemli belirli maddeler bulunduğunu belirtti.

“Cumhurbaşkanı tarafsız ve bağımsız olacak” ifadesini örnek göstererek, zaten bu madde buraya koyulurken bile ‘ben tarafsız olmayacağım’ anlamı taşıdığını gösterdiğini söyleyen Sarıbal, “Anayasada Değişikliği Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin içinde bulunan olumsuz ve doğru bulmadıkları maddelerden ağırlıkla Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde durdu.

Kanunların, tek tek ve bağımsız bir uzlaşma ile çıkması lazım geldiğini belirten Sarıbal, “Yasada maddeler tek tek oylandığında olumlu bulduğumuz maddelere evet deseydik, son gün toptan hepsine hayır deseydik bu da çelişkili bir durum yaratır, kendimizle çelişirdik” dedi.

CHP olarak aynı durumu 2010, 12 Eylül referandumunda da HSYK meselesi ve anayasa mahkemesi yapısı ile ilgili değil, seçim modeli üzerinde yaşadıklarını bildiren Sarıbal, bağımsız yapılan iyi şeylerin geçirilmesini desteklediklerini söyledi.   

“18 yaş kimin için var?” diye sorup, “Muktedirler için var” diyen Sarıbal, “Çünkü bundan sonraki sistemde eğer evet çıkarsa, cumhurbaşkanı kimi isterse o milletvekili olacak. Sahici olmak önemlidir. Sen Siyasi Partiler Kanununu değiştirmiyorsun, barajı düşürmüyorsun, seçilme modelini ve yöntemini yasallaştırmıyorsun. Ama getirip buraya 18 yaşı koyuyorsun. Olmaz böyle bir şey. Getir Siyasi Partiler Yasasını değiştirelim. Yüzde 10 barajını minimize edelim, 3 mü 5 mi neyse ve milletvekili seçilme yöntemini de oraya yazıp birlikte geçirelim. Önseçim gelsin, kontenjan olsun. 550 milletvekilinin 50 tanesi 60 tanesi kontenjan olsun hiç itiraz etmiyorum. Ama yüzde 100’ünü de sen seçersen o halkın meclisi olmuyor, birilerinin meclisi oluyor” diye konuştu.

Sahici AK Parti milletvekillerinden birçoğunun bu anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanı Sisteminden rahatsızlık duyduğunu ileri sürerek, referandumla getirilmek istenen sistemin dünyanın hiçbir ülkesinde ve bilim literatüründe olmadığını, bu tür şeylerin bize özgü olduğunu ifade eden Sarıbal, “Dünyada parlamentoyu gerekçesiz feshetme yetkisine sahip, adına ‘Güçlü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’ denen bir sistem var mı?” diye sordu.

“Cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedebilir. OHAL durum kararı alarak seçime götürür olumsuz maddelerinin yarı sıra Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde Cumhurbaşkanının eline o kadar çok malzeme veriliyor ki, istediğini yapabiliyor” diyen CHP Milletvekili Sarıbal, şöyle konuştu:

“Yine deniliyor ki; ‘Parlamento cumhurbaşkanını görevden alabiliyor’ doğru ama mümkün değil. Bu da tamamen bir zorluklar manzumesidir.  Bunun için 260 milletvekilinin oyunu almanız gerekir ki, siz cumhurbaşkanını görevden alabilesiniz. Ya da dur diyebilesiniz.  Meclis araştırması veya denetleyebilmeniz için sadece 300 milletvekilinin oyu ile meclise getiriyorsunuz. 360 milletvekili oyuyla görüşmeye açabiliyorsunuz. 400 milletvekili oyu ile de yüce divana gönderebiliyorsunuz. Bu da mümkün değildir. Çünkü bir taraftan bu yolu açtığınızı söylüyorsunuz, diğer taraftan yolun ortasına öyle bir duvar koyuyorsunuz ki bu duvarı aşmanız mümkün değil.”

16 Nisan’da yapılacak referandumda eğer evet çıkarsa getirilecek sistemde “Yasama Yürütme Yargı”nın tek elde toplanacağı bir rejim olacağını savunan CHP Milletvekili Sarıbal, bütün dertlerinin kaygılarının bir ülkeyi şirketlerin, adamların değil, temelde bir sistem ve kurumlarının yönetmesi olduğunu bildirdi.

ABD’de bir kişinin sembol olarak devlet başkanı olduğunu, Temsilciler Meclisi, Senatosu, yargısı ile pek çok demokratik ülkeden çok daha güçlü kuvvetler ayrılığı sistemine sahip olduğunu günümüzde yaşanan örneklerle anlatan Sarıbal, “ABD’de yargı yasama yürütme birbirinden farklı ve bağımsız olarak işliyor. Kurumların birbirlerini denetlediği bir sistemden yanayız biz. Torba yasa referandumda geçerse, bugünkü parlamenter sistemde var olan valilik, kaymakamlık, belediye gibi devletin kurum ve kuruluşları devletleşmiş bir partinin olacak” dedi.