Açın perdeleri bakalım. Süper Lig’in henüz daha yarısına bile gelmeden,
Film içinde film oynanmaya başladı…
Sataşmanın getirisiyle beslenmek böyle bir şey işte!
Her türlü cambazlığa yatkın bir kuklacı var.
Alınan kararlara balta olma, yalan yanlış hesap sorma halleriyle güldürünün değerini arttırma adına temsili bir örnek:
Dursun Özbek. Futbolun Şarlo ‘su…
Koca kulaklarıyla kameranın önüne geçtiğinde ise;
çamları deviren konuşmalarıyla futbolun sakar bir karakteri aslında,Dursun bey…
Bilindiği üzere,
Geçtiğimiz günlerde Uğur Dündar’ın Ali Koç’ u konuk ettiği bir TV programında karşılıklı söyleşiyi Hacivat Karagöz oyununa benzetmişti.
Sirkte çalışanların bile gerektiğinde kafasını kaplanın ağzına sokma cesareti vardır.
Futbolun Şarlo’ sunda ise;
tehlikeyi görünce en doğru karar kapının arkasına saklanmaktır.
Dursun Özbek’ in söyledikleri Charlie Chaplin tiplemesi Şarlo sakarlığından ve onun gülünç mizansenlerinden başka bir şey değil!
Uğur Dündar - Ali Koç söyleşisini Hacivat Karagöz oyununa benzeteceğine,
Şarlo gibi, aynalarla dolu odaya girip önce kendisiyle yüzleşmesi veya kendi yüzünden detay alması gerekmez mi?
Futbolun Şarlo’ su Dursun Özbek;
patolojik kıskançlıkla puan durumuna baktığında kendisini korkuya uzanan tanımsız bir yelpazenin tam ortasında bulması gayet doğal!
Hacivat Karagöz oyunlarıyla kafa dağıtması bu yüzden.
Mesele oyun içinde oyunsa katalizörlüğün başrolünde olanın cümlesi kuklalardır!
Hacivat Karagöz gibi!
Belli ki;
Bana da ŞARLO’ yu hatırlatan Dursun Özbek, kendi ipinde oynatmak için seçmiş Hacivat ve Karagöz kuklalarını…
Kaçak yolculuklara bilet alıp futbolun zirvesinde en önde oturmak için..!
Sir Charles Spencer Chaplin ile özdeşleşen karakter ŞARLO’ da gerçekleri konuşmak için kullanmadığı ağzını, aynanın karşısında yalandan oynatırdı.
Ayna onu daha komik yapardı, çünkü!
Komiklik isteyenlere karşı en iyi formül futbolun ŞARLO ‘su Dursun Özbek derim.
Film içinde film çevirmeyi çok iyi bildiği için!!!
