İnsan dünyaya bir defa gelir, adam gibi yaşarsa bir defa gelmek yeterlidir.


 

Bazı insanlar için gerçek, yalandan daha tuhaftır, ama ben bu gerçeğe çok alışığım der, Mark Twain. Güzel sözdür...


 

Burak Yılmaz, gerçeklere takılıp tökezlese de, yalancı bir ruha sahip olduğu için, hiç bir şey olmamış gibi durduğu yerde koşmaya devam ediyor.


 

Şimdi ise; futbolun sinsi tüccarlığına soyunmuş, dönmüş dolaşmış Beşiktaş'a gelmiş..!

Çıkardığı akortsuz sözlerle çirkinliğin dirsek temasında olan biri, Beşiktaş’la ortak değer oluşturabilir mi?

Neymiş efendim? 

Bailey Tayfun’un yakasına yapışamazmış! “bizim ülkemize gelip kimse bizim oyuncularımızın yakasına yapışamazmış, saygısızlığı, terbiyesizliği kabul etmezmiş! Beşiktaş forması onun için çok değerliymiş! Aslolan Beşiktaş mış!

Başkanından küçük bir isteği, istekleri varmış!

Varmış ta varmış!!!

Şımarıkça bu açıklamalar;

Burak Yılmaz’ın Beşiktaş’a değil, kendine hizmet ettiğinin açık fotoğrafıdır, manzara budur! Burak’dan hoca-moca olmaz!


 

 Aslında Beşiktaşlı, bir ara Galatasaray sevdalısı, sonrasında "Trabzonspor için ölürüm" diyen futbolun kibirli dönme dolapçısı, fırsattan istifade "alavere dalavere dön baba rep rep" diyerek, kıvrak bir manevrayla  şu anda kovulana dek, Beşiktaş'ta antrakt Teknik direktör…

Yalan serüvenlerine Beşiktaş' ta sürdürmeye devam eden…


 

Ancak; Ruhunda doğruluk olmayan, cahar atıp şeş oynayan, Burağa bedava ekmek artık olmayacak!


 

Evvelce yalandan penaltıya dalışlarla rakibin emeğini çalan bu tiyatrocuya “Hırsız Burak“ diye bağıran Beşiktaş taraftarı Burak Yılmaz'ı istemiyor, aslında. Bence de haklılar...

 Şekersiz içilen çayın içindeki çay kaşığı kadar anlamsız bir futbol yalanıdır, Burak.

 Peki; kimdir aslında Burak Yılmaz? 

     Daha önce de yaşlı bir belediye şöförüne hakaret ederek dövmeye kalkmış adamlık rozetini yere düşürmüş bir futbol katalizörü..  Antalyaspor deplasmanında Bailey’in emeğini sırtından vuran,

Futbolun Brütüs'ü...

 Antalyaspor mağlubiyetinin işaret fişeği!

      

   Her insan kendine yakışanı yapar, çünkü kalite tesadüf değildir.

Futbolun dönme dolapcısı

Burak Yılmaz aklına hile tezgahı dokumuş. Tekme-tokat futbolunda o kadar ustalaşmış ki; şeytanın bile bu konuda şöhreti unutulmuş, gitmiş.

Oynadığı tüm takımlarda olmayan penaltıları, yaptığı faulleri hakemlere yutturmuş  günümüzde de  Beşiktaş taraftarına egosuyla kendi kahramanlık türkülerini yutturmaya çalışıyor…

Beşiktaş’ın futbolcusu Bailey’i ortaya atarak ayakta kalmak uyanıklığını “Kartal Yürekli” Beşiktaş taraftarı yutmaz!

Paranın sihirine kapılıp ihtirasına ve egosuna yenik düşen maskelenmiş Gerçek, Burak'ın futbol yalanlarının ayağına dolaşması an meselesi. Uzun sürmez…

Bir gerçek var ki;

Kötü futbolun babası yönetimin ta kendisidir.

Yönetim masasında kim varsa, bir takım istekleri olan Burak efendiye bir an önce;

 “ BEN SİZİ TUTMAYAYIM, ÇIKIŞLAR ARKA KAPIDAN” demesi gerekir!