Mevsimlerden bir 'Bahar’ı bir de Sonbaharı severim

amma velakin Eylül’nün 12’si bizim kuşağımız için kara bir tarih olarak belleklerimizde hiç çıkmadı.

Türkiye 36 yıldır hiç bir şekilde 12 Eylül askeri cuntasının koyduğu kanunlardan kurtulamadı.

Her ne kadar demokrasiden dem vurulsa da demokrasi iktidar erkini elinde bulunduranların demokrasisi oluyor.

Aksi sesler onlar için bir gerekçeyle terörize ediliyor.

12 Mart, 12 Eylül askeri darbelerini yaşayanlar, sanırım o dönemle, yaşadığımız süreci karşılaştırdıklarında bir fark olmadığını sadece haki renklilerin yerini,

çok renkli giysili sözde çok partili parlamenter demokrasili sistemde tek partinin hükümranlığına ne kadar demokrasi denebilir?

15 Temmuz darbe girişimi sonrası süreci yakından takip ediyoruz.

Ortada bir parlamento var,

Var da, işlevinin olup olmadığı bir muamma, olağanüstü şartlar bahanesiyle Kanun Hükmünde Kararnamelerle, bir nevi darbe yasaları uygulanıyor.

FETÖ operasyonunu adı altında yapılan görevden el çektirmelerin bir eşini darbe dönemlerinde görmedik.

Ama görüyoruz ki, sanki ilk kez böyle bir yapılanmayla ilk kez karşı karşıya kalmışlar gibi, bir hava içindeler.

FETÖ bahane sivil darbe şahane diyenler oldukça çoğunlukta olduğunu belirteyim.

Sözün özü 12 Eylül'ün bir başka versiyonu  hala devam ediyor.