Sağanak yağışta pazarı sel götürdü Sağanak yağışta pazarı sel götürdü

Ulaş Girgin

Günümüz dünyasında sanayileşme, şehirlerdeki yaşam anlayışı ve bu eylemleri artıracak kontrolsüz nüfus artışı ile her geçen gün enerji kaynaklarına daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat zamanla azalan yenilenemeyen enerji kaynakları, çevreye verdikleri zarar ve ülke ekonomisine getirdikleri yük ile bir tercih olmaktan uzaklaşmaktadır. Dolayısıyla ülkeler için yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşmak, yaşanabilir bir çevre ve daha az maliyet noktalarında faydalı olacaktır. Peki Türkiye, bu kaynaklarının kullanımı noktasında ne kadar paya sahiptir?

Yenilenebilir enerji nedir?

Doğanın sunduğu ve tükenmeyen güneş, rüzgar, dalga, bitkisel atıklar gibi doğal kaynakların kullanımı ile oluşturulan enerji yenilenebilir enerji olarak adlandırılmaktadır. Doğanın sunduğu imkanlar ile üretilen düşük maliyetli enerjiler, fosil yakıtlar gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarının oluşturduğu küresel ısınma ve sonucu ile oluşan iklim değişikli, ekolojik tahrip gibi sonuçlara yol açmayacağından her gün tükenmekte olan dünyamızda tercih edilmesi kaçınılmaz enerji kaynakları olarak yer almaktadır.

gunes-paneli

Yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerjisi, dalga enerjisi, biokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi başlıkları altında sıralanmaktadır.

Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynakları

Ülkemiz gelişmekte olan ülkeler kategorisinde olup nüfus yoğunluğu bakımından hayli kalabalık olduğundan yoğun bir enerji üretimine ihtiyaç duymaktadır. Coğrafi konumu ile dört mevsimin yaşanabildiği Türkiye güneş enerjisi, hidroelektrik enerji, jeotermal enerji ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları yüksek potansiyele sahiptir. Sahip olunan enerji potansiyelinin değerlendirilmesi ile hem ülke ekonomisi desteklenmekte hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına sağlam adımlar atılmaktadır.

Güneş Enerjisi

Yılın yaklaşık 120 gününde yoğun şekilde güneş ışığına maruz kalan ülkemiz bu enerjinin kullanımına oldukça elverişlidir. Türkiye’ye güneş ışınlarının çoğunlukla dik açı ile vuruyor oluşu güneş ile enerji üretiminde yüksek verim sağlamaktadır. Güneşlenme sürelerinin fazlalığı sebebiyle Güney Doğu Anadolu, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde pek çok güneş enerjisi santrali bulunmaktadır. Ülkemizde güneş enerjisinin en verimli ayı haziran iken en verimsiz ayı ise aralıktır.

ba53bf0293e919ec56143bd245e9d94a

Rüzgar enerjisi

Rüzgar enerjisinden elektrik üretmek için denize yakın geniş düzlüklere ihtiyaç duyulmaktadır. İlk olarak Marmara Bölgesi, ardından da iç Anadolu bu coğrafi özelliklere sahip alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgelerde sıklıkla görülebilecek olan pervaneler sayesinde elektrik enerjisi üretilmektedir. Türkiye’de elektrik enerjisinin yüzde 13’ü güneş panelleri ve rüzgar santralleri aracılığı ile karşılanmaktadır.

hydroelectric-power-istock-Zsteves

Hidroelektrik enerji

Türkiye coğrafi yapısı ile hem zengin su kaynakları hem de engebeli arazi yapısıyla yüksekten akan su sayesinde elektrik enerjisi üretmektedir. Türkiye’de birçok hidroelektrik santrali bulunmakta ve bu enerji kaynağı, elektrik ihtiyacını karşılayan en büyük enerji kaynaklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyeli, dünyanın yüzde 5’ine Avrupa’nın ise yüzde 16’sına karşılık gelmektedir.

Jeotermal enerji

Türkiye coğrafi konumu nedeniyle jeotermal enerji üretimine de oldukça uygundur. Türkiye’nin jeotermal enerji kurulu gücünün tamamına yakını Ege bölgesinde bulunmaktadır. Ülkemizde bulunan jeotermal enerji santralleri 1685,3 megavatı aşan kapasitesi ile 160 bin konutun ısınmasını sağlamakta, jeotermalle ısıtılan seracılığa katkıda bulunmaktadır. Ayrıca jeotermal ısı, kömür kullanımına alternatif bir ısıtma yöntemi olarak oldukça sağlıklı ve sürdürülebilir bir tercih olacaktır.

Editör: Ulas Girgin