SON DAKİKA
Hava Durumu

#kaynak

A Gazete - kaynak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kaynak haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yalın yönetimin mimarı Bursa Haber

Yalın yönetimin mimarı Bursa

Bursa Büyükşehir Belediyesi, var olan kaynakların en etkin şekilde kullanılarak en verimli hizmetin sunulabilmesi amacıyla, özel sektörde yoğun olarak kullanılan ancak kamuda örneklerine fazla rastlanılmayan yalın yönetim sistemini 2020 yılında uygulamaya başladı. Türkiye’de yerel yönetimlere örnek olarak başlatılan uygulama kapsamında yapılan çalışmalarla, vatandaş için değer üretmeyen ancak kaynak tüketen her şey gereksiz ve israf olarak tanımlandı. Tüm çalışmalar yalın yönetim metotları kullanılarak israftan arınma prensibiyle yapılıp, yaklaşık 800 milyon TL’lik tasarruf sağlandı. Personel, araç, ekipman ve zaman başta olmak üzere tüm hizmet birimlerinde verimlilik artışı sağlayan Büyükşehir Belediyesi’nin yalın uygulamaları, Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğinde düzenlenen Yalın Belediyecilik Sempozyumu ile kamuoyuna duyuruldu. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyum, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Dünya Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, TBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa ve Türkiye’nin farklı illerinden gelen ilçe belediye başkanları, kaymakamlar ve bürokratların katıldığı törenle başladı. En önemli gündem sürdürülebilirlik Sempozyumun açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, dünyanın en önemli gündeminin sürdürülebilirlik olduğunu, sürdürülebilirliğin temelinin de kaynak yönetimi olduğunu kaydetti. Mevcut kaynakların en verimli şekilde yönetilmesinin artık kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, “Bütün belediyeler, ‘sürdürülebilir kaynak verimliliği nasıl sağlanmalı?’ sorusuna cevap arıyor. Türkiye Belediyeler Birliği iş birliğinde, bu soruya 2 gün boyunca cevap arayacağız. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak dönemin başında artan rutin giderlerimizi azaltmak amacıyla radikal bir uygulamayı hayata geçirdik. Özel sektörün uzun yıllardır uyguladığı yalın yönetim modelini, yalın belediyecilik adıyla kamuda uyguladık. Elde ettiğimiz sonuçlar gösteriyor ki biz bunu başardık. 3,5 yıl gibi bir zaman oldu ama daha yolun başında olduğumuzu düşünüyorum” dedi. Ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz Artan rutin giderlerin, bütün kamunun önemli bir problemi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Vatandaş için değer üretmeyen ancak kaynak tüketen her şeyi gereksiz ve israf olarak tanımlıyoruz. Tüm çabamızı yalın yönetim metotlarını kullanarak bu israftan arınmak üzerine kurguladık. 2020 yılında başladığımız yalın dönüşüm çalışmalarımız kapsamında değer üretmeyen araç, makina, ekipman, alan, tesis, mal ve malzeme kullanımını tespit edip değere dönüştürüyoruz. Ayrıca bazı personelimizi doğru yerde istihdam ederek daha çok verim alma yoluna gittik. Özellikle altını çizerek ifade etmeliyim ki vatandaşta karşılığı olan hiçbir projeyi iptal etmedik, azaltmadık, hiç kimseyi işten çıkartmadık. Değer akışlarını yöneterek metotları ve kaynakları değiştirdik, sürekli iyileştirmeler yaptık. Ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz, anlayışına sahibiz. Yalın uygulamalardan elde ettiğimiz yıllık kazanım miktarı 800 milyon TL civarında. Kamuda radikal uygulamalar yapmak yönetici için riskli bir durumdur. Çünkü bu kararlılık ve cesaret isteyen bir süreçtir. Biz bu yola çıktığımızda birçok arkadaşımızın dahi tereddütleri vardı. Değişim zordur, değişimi yönetmek ise daha da zordur. Eğer farklı bir sonuç bekliyorsak yöntemlerimizi mutlaka değiştirmeliyiz. Yalın dönüşüm alanında kurumumuzda çalışma yürüten yalın ekip üyelerine, bu uygulamaya inanan, değer üreten bütün personel ve yöneticilerime teşekkür ederim. Sempozyumun beklenen faydayı sağlamasını diliyorum” diye konuştu. Dijitalleşme vurgusu Dünya Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da Cumhur İttifakının en büyük belediyesi olması dolayısıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Aktaş’ın yaptığı çalışmalardan Konya olarak faydalandıklarını söyledi. Bu tür toplantıların, ekiplerin bir araya gelmesi, hayata geçirilen iyi örneklerin farklı şehirlerde de uygulanması anlamında çok faydalı olduğunu dile getiren Altay, “Bu anlamda hepimizi ışığıyla aydınlattığı için Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’a teşekkür ediyorum. Bütün belediyelerde en önemli konu sürdürülebilir kaynak yönetimi. Konya, yüzölçümü bakımından Bursa’nın 4 katı büyüklüğünde. Bizim için bu büyük coğrafyada başka başka sorunlar var. Yalın belediyecilik ve sürdürülebilirlik adına bizim ve kamunun yaptıkları çok önemli. Büyükşehir yasasından önce Konya’da 200 belediye başkanı vardı. 2014 yasasıyla 168 belde belediyesi kapatıldı şimdi 31 ilçe ve Büyükşehir olmak üzere 32 belediye başkanı var. Yani 200 başkanın makam odası, aracı, şoförü, diğer giderleri düşünün. Beldelerimizde başkanlarımız ancak kendi giderlerini karşılayarak süreci yürütüyorlardı. Biz belediyeler olarak süreci yönetirken, kamunun da bu tür uygulamalarla destek olması lazım. Türkiye bu manada iyi yere gidiyor ama yapacak çok iş var. Yalınlaşma konusunda dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Vatandaşların belediyeye gelmeden, bulundukları yerden hizmet aldıkları teknolojiye kavuşmuş durumdayız. İşi en iyi sadeleştirecek, israftan kaçınacak kişi, işi yapandır. Bizim görevimiz ağırlıklı olarak temsille geçiyor. Bu nedenle sürece, çalışanların katkısı çok öneli ve kıymetli” dedi. Bursa, rol model Türkiye Belediyeler Birliği ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise Balıkesir olarak, Bursa’yı yakından takip ettiklerini ve iyi uygulamaları örnek aldıklarını söyledi. Bursa’da yalın belediyecilik uygulaması ilk başladığında da yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini kaydeden Yılmaz, “Biz 2014’te Büyükşehir olduk, Bursa ise 1987’den itibaren Büyükşehir. Bursa’nın, hızlı büyüyen ve değer katan, Türkiye’yi doyuran bir özelliği var. Bizim örnek almamız gereken bir yer. Tecrübe pahalı bir şey. Kendin bedelini ödeyip, tecrübe edersen sıkıntıdan kurtulamazsın. Bursa nasılsa tecrübe etmiş, gelip soruyoruz: Nasıl yaptınız? Doğru mu? Yanlış mı? Danışan yanılmaz. Biz şehre pahalıya mal oluyoruz. Sonucu garanti olmayan işlerden uzak durmanız lazım. Bursa iyi istikamette ilerliyor. Dünyanın konuştuğu şey yalın belediyecilik. Masrafı azalt, ekibi motive et, sürekli güncel kal. Bu tasarrufları Bursa’da görüyoruz. Maliyetlerde, ulaşımda, yapılan işlerde görüyoruz. Başkanımızın tüm ekibini tebrik ediyorum. Ekip olarak Bursa bu işi güzel yapıyor. Yalın Belediyeciliği Türkiye’de ilk uygulayan ve rol model olan Bursa Büyükşehir Belediyemize ve Başkanımız Alinur Aktaş’a teşekkür ediyorum” diye konuştu. Sempozyum, protokol konuşmalarının ardından TBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı ve TOGG CEO’su Gürcan Karakaş’ın sunumları ile devam etti. Kaynak: Bülten

Osmangazi'de bilinçlendirme eğitimleri sürdü Haber

Osmangazi'de bilinçlendirme eğitimleri sürdü

Osmangazi Belediyesi doğal kaynakların ve çevre sağlığının korunması için ilçedeki okullarda eğitimler vererek öğrencileri iklim değişikliği ve sıfır atık konusunda bilinçlendiriyor. Yıl boyunca ilçedeki çeşitli okullarda yasa ve yönetmelikler çerçevesinde geri dönüşümü mümkün olan bitkisel atık yağ, atık pil, ambalaj atıkları, atık elektronik eşyalar ve diğer atıkların toplanması, çevre yönetim sistemlerinin oluşturulması, geliştirilmesi, plastik poşet kullanımının sınırlandırılması, iklim değişikliği ve enerji yönetimi konularında eğitimler veren Osmangazi Belediyesi, bu eğitimlerden birini Uluslararası Murat Hüdavendigar Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde verdi. Dünyanın pek çok ülkesinden öğrencilerin eğitim gördüğü proje okulunda, Osmangazi Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, yetkilileri tarafından yerli ve yabancı öğrenciler çevre konusundan bilinçlendirildi. Daha temiz bir dünya için mücadele veren Osmangazi Belediyesi, öğrencilerin geri dönüşüm konusunda daha da bilinçlenmesi için bu eğitimlerine yıl boyunca devam edecek.  ‘Daha temiz ve yaşanabilir dünya’ için mücadele ettiklerini belirten Osmangazi Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Lütfiye Dilek Yosun, “Osmangazi Belediyesi olarak sıfır atık mevzuatımız kapsamında, geri dönüşebilen nitelikte atıkların ülke ekonomisine kazandırılması çevreye olumlu etkileri konusunda eğitim ve öğretim yılımızın başladığı andan itibaren okullarımızda bu eğitimleri müdürlüğümüz bünyesindeki arkadaşlarımızla veriyoruz. Osmangazi Belediyesi olarak 2023 Ocak ayından itibaren 250 okulumuzda eğitim çalışmamıza devam ediyoruz. Verdiğimiz bu eğitimlerin olumlu geri dönüşümleri oluyor. Verdiğimiz eğitimlerden sonra öğrencilerin geri dönüşüm ve çevrenin korunması noktasında bilinçlendiğini görüyoruz. ” dedi. Kaynak: Bülten

Saç kaynak işleminde önemli detaylar Haber

Saç kaynak işleminde önemli detaylar

Gökçe Çalışci Basit tabiriyle önceden uzun saçlara sahip olan kişilerin kestirdikleri saçları uzattığı veya saçlarının daha dolgun görünmesini isteyen vatandaşların sıklıkla başvurduğu bir ilave etme yöntemi olarak bilinen kaynak işlemi birçok farklı çeşitlere sahipken işlem sonrasında yapılacak olan bakımın da önemi büyük. Bu konuda yapılan yanlışların sebep olacağı sorunları önlemek için kaynak işlemine dair tüm detaylara hakim olmak, saça göre kaynak türü seçmek ve bakımları bilinçli olarak yapmak önem arz ediyor. Kaynak işlemini 2005 yılından bu yana Bursalılara hizmet veren Çaça Saç Güzellik Merkezi’nde 20 yıldır bu mesleği icra eden Erkan Bekmezci ile konuştuk. Son zamanlarda sık kullanılan kaynak işleminin medikal kaynak olduğunu ifade eden Erkan Bekmezci, ‘Kaynak çeşitleri son zamanlarda çoğunlukla yaptığımız kaynak işlemi medikal kaynak. 15 senedir tres kaynak yapıyoruz. Boncuk kaynak artık tercih edilmiyor.  Medikal kaynak daha ince işçilik ve saçta çok fazla görünür olmaması nedeniyle daha çok tercih ediliyor. Tres kaynak ise çıtçıtın sabitleştirilmiş hali. Çıt çıt kullanarak günlük çıkarıp takmak istemeyenler bu kaynak çeşidini tercih ediyor’ ifadelerini kullandı. Kaynak işleminin ardından yapılan hatalara da değinen Bekmezci, ‘Kaynakta en çok yapılan hatalardan bir tanesi saçları ıslak olarak taramaları ve saç diplerini krem tarzı yumuşatıcı ürünler kullanılmasıdır’ dedi. Bekmezci, hasar görmüş saçlara yapılan bakıma da değinirken uzak durulması gereken ürünleri de sıraladı: ‘Hasar görmüş saçlarda ilk etapta protein ve gerekirse keratin bakımı yapılıyor. Bunun dışında mutlaka protein ürünlerinin kullanılması gerekiyor. Silikon içerikli olan saç bakım ürünlerinden ise uzak durulması gerekiyor. Göğüs ve rahim kanserine neden olabilecek içeriğe sahip ürünler olduğu için bunlardan uzak durulması gerekiyor.’ DOĞRU ÜRÜN FAZLA VERİM Bekmezci haftada iki kez ılık suyla saçların yıkanması gerektiğini ifadere ederek, doğru ürünün önemine dikkat çekti. Bekmezci, ‘Saç bakımında doğru ürün çok önemli. Saçın ihtiyacı olan ürün neyse onu tespit ederek ona göre ürün kullanmak gerekiyor. Doğru ürün olmadığı sürece istediği kadar pahalı ve marka bir ürün olsun önemi kalmıyor’ dedi. Bekmezci evde yapılacak işlemlerin tehlikesine, ‘Evlerinde kuaförde yapılması gereken boyama açma gibi işlemleri yapmamalılar. Genelde bize evde can sıkıntısından bu tür işlemleri yaparak saçlarını koparıp yıpratan kadınlar geliyor. Bu tür işlemleri evde yapmamalılar’ sözleriyle değindi.

'Hiçbir kaynağın satışı söz konusu değil' Haber

'Hiçbir kaynağın satışı söz konusu değil'

Halen 1 milyon 500 bine yakın aboneye sağlıklı içme suyunu ulaştıran Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin altyapıya yaptığı yatırımlarla içme suyunda kayıp kaçak oranını yüzde 20’ler seviyesine kadar indirerek Türkiye’de lider konuma gelmesi, ‘asılsız iddialarla’ gölgelenmeye çalışılıyor. Son olarak kamuoyuna yansıyan “Bursa’nın doğal su kaynakları satılıyor” şeklindeki yalan haberlerle algı oluşturulmaya çalışılırken, BUSKİ tarafından yapılan ihalenin kaynak suyu satışıyla ilgili olmadığı, halen özel firmalar tarafından işletilmekte olan iki kaynağın kira yenileme ihalesi olduğu ortaya çıktı. Söz konusu haberlerde “Bursa’nın halen içme suyu sorunu yaşadığı” iddiaları da gerçeği yansıtmıyor. Tüm suyun sadece yüzde 1.7’si BUSKİ’den yapılan açıklamada kiraya verilen tüm kaynak sularının, şehre verilen içme suyunun sadece yüzde 1,7’sine karşılık geldiği belirtilirken, kentin su ihtiyacının yüzde 85'inin Doğancı ve Nilüfer barajlarından, yüzde 15'inin ise Uludağ pınar kaynaklarından karşılandığı belirtildi. Olası kuraklık krizine karşı açılan 155 derin kuyunun yıllık 55 milyon metreküplük su kapasitesine sahip olduğu hatırlatılırken, halen barajlardaki suyun, kuyu suyuna ihtiyaç duyulmayacak kadar fazla olduğu kaydedildi. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı halen yüzde 52, Nilüfer Barajı da yüzde 87 doluluğa sahipken, Bursa’nın herhangi bir susuzluk tehdidi ile karşı karşıya olmadığına vurgu yapıldı. Öte yandan Çınarcık Barajı suyunun Bursa’ya ulaştırılması için hazırlanan 150 milyon Euro’luk projede çalışmalar devam ederken, 2025 yılı yazında bu suyun kente ulaşması hedefleniyor. Çıkarcık Barajı suyu ile birlikte Bursa’nın 2060 yılına kadar içme suyu sorunu yaşamayacağı ön görülüyor. Kaynak: Büyükşehir Belediyesi Bülten

Yenilenebilir enerjide Türkiye’nin rolü Haber

Yenilenebilir enerjide Türkiye’nin rolü

Ulaş Girgin Günümüz dünyasında sanayileşme, şehirlerdeki yaşam anlayışı ve bu eylemleri artıracak kontrolsüz nüfus artışı ile her geçen gün enerji kaynaklarına daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat zamanla azalan yenilenemeyen enerji kaynakları, çevreye verdikleri zarar ve ülke ekonomisine getirdikleri yük ile bir tercih olmaktan uzaklaşmaktadır. Dolayısıyla ülkeler için yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşmak, yaşanabilir bir çevre ve daha az maliyet noktalarında faydalı olacaktır. Peki Türkiye, bu kaynaklarının kullanımı noktasında ne kadar paya sahiptir? Yenilenebilir enerji nedir? Doğanın sunduğu ve tükenmeyen güneş, rüzgar, dalga, bitkisel atıklar gibi doğal kaynakların kullanımı ile oluşturulan enerji yenilenebilir enerji olarak adlandırılmaktadır. Doğanın sunduğu imkanlar ile üretilen düşük maliyetli enerjiler, fosil yakıtlar gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarının oluşturduğu küresel ısınma ve sonucu ile oluşan iklim değişikli, ekolojik tahrip gibi sonuçlara yol açmayacağından her gün tükenmekte olan dünyamızda tercih edilmesi kaçınılmaz enerji kaynakları olarak yer almaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerjisi, dalga enerjisi, biokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi başlıkları altında sıralanmaktadır. Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynakları Ülkemiz gelişmekte olan ülkeler kategorisinde olup nüfus yoğunluğu bakımından hayli kalabalık olduğundan yoğun bir enerji üretimine ihtiyaç duymaktadır. Coğrafi konumu ile dört mevsimin yaşanabildiği Türkiye güneş enerjisi, hidroelektrik enerji, jeotermal enerji ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları yüksek potansiyele sahiptir. Sahip olunan enerji potansiyelinin değerlendirilmesi ile hem ülke ekonomisi desteklenmekte hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına sağlam adımlar atılmaktadır. Güneş Enerjisi Yılın yaklaşık 120 gününde yoğun şekilde güneş ışığına maruz kalan ülkemiz bu enerjinin kullanımına oldukça elverişlidir. Türkiye’ye güneş ışınlarının çoğunlukla dik açı ile vuruyor oluşu güneş ile enerji üretiminde yüksek verim sağlamaktadır. Güneşlenme sürelerinin fazlalığı sebebiyle Güney Doğu Anadolu, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde pek çok güneş enerjisi santrali bulunmaktadır. Ülkemizde güneş enerjisinin en verimli ayı haziran iken en verimsiz ayı ise aralıktır. Rüzgar enerjisi Rüzgar enerjisinden elektrik üretmek için denize yakın geniş düzlüklere ihtiyaç duyulmaktadır. İlk olarak Marmara Bölgesi, ardından da iç Anadolu bu coğrafi özelliklere sahip alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgelerde sıklıkla görülebilecek olan pervaneler sayesinde elektrik enerjisi üretilmektedir. Türkiye’de elektrik enerjisinin yüzde 13’ü güneş panelleri ve rüzgar santralleri aracılığı ile karşılanmaktadır. Hidroelektrik enerji Türkiye coğrafi yapısı ile hem zengin su kaynakları hem de engebeli arazi yapısıyla yüksekten akan su sayesinde elektrik enerjisi üretmektedir. Türkiye’de birçok hidroelektrik santrali bulunmakta ve bu enerji kaynağı, elektrik ihtiyacını karşılayan en büyük enerji kaynaklarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyeli, dünyanın yüzde 5’ine Avrupa’nın ise yüzde 16’sına karşılık gelmektedir. Jeotermal enerji Türkiye coğrafi konumu nedeniyle jeotermal enerji üretimine de oldukça uygundur. Türkiye’nin jeotermal enerji kurulu gücünün tamamına yakını Ege bölgesinde bulunmaktadır. Ülkemizde bulunan jeotermal enerji santralleri 1685,3 megavatı aşan kapasitesi ile 160 bin konutun ısınmasını sağlamakta, jeotermalle ısıtılan seracılığa katkıda bulunmaktadır. Ayrıca jeotermal ısı, kömür kullanımına alternatif bir ısıtma yöntemi olarak oldukça sağlıklı ve sürdürülebilir bir tercih olacaktır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.