Dinimiz, tüm insanlığı dünya ve ahiret mutluluğuna çağıran yüce bir dindir. Bütün güzellikleri emretmiş, çirkin olanları da yasaklamıştır.

Dinimizin getirmiş olduğu prensipler, fert ve toplum huzurunu sağlamaya yöneliktir. İşte o güzel prensiplerden birisi de "ahde vefa"dır. Sözünde durmak anlamına gelen ahde vefa, her insanda bulunması gereken bir haslettir. Eksik olması halinde toplumda çok ciddi anlamda güvensizlik ve çözülme meydana gelir.

Allah (c.c); "Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.” (İsra, 17/34) buyurmaktadır.

Müslüman, verdiği sözü yerine getirmeli, kalkamayacağı sorumluluğun altına girmemelidir. Aksi halde muhataplar arasında nefret, soğukluk ve saygı-sevgide azalma meydana gelir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) münafıklık alametlerinin, "Emanete riayet etmemek, konuştuğunda yalan söylemek, söz verdiğinde sözünde durmamak.”( Riyazü’s- Salihin 2/692) olduğunu beyan etmiştir.

Peygamberimiz (s.a.s.) ahde vefa konusunda çok duyarlı davranmıştır. Nitekim Hudeybiye antlaşması imzalandıktan sonra Müslüman olup kendisine sığınan Ebu Cendel'i antlaşma gereği Mekkelilere teslim etmiştir. Rasulullah'ın bu uygulaması, Ebu Cendel'i ve Müslümanları üzmüştür. Ancak Efendimiz bir peygamberdi, sözünde durması gerekiyordu. Böyle davranması, daha sonra olumlu gelişmelere sebep olmuştur.

Verilen sözü yerine getirmek, o söze bağlı kalmak, İslam'ın bir temel öngörüsüdür. Müslümanlar olarak insanlara güzel örnek olabilmek için böylesine güzel ölçülere bağlı kalmalıyız. Sevgili Peygamberimiz her fırsatta toplumu ayakta tutan temel unsurları; “Devlet malının korunması, iffetli ve namuslu olunması, ölçüde ve tartıda dürüst davranılması, adaletin herkese aynı ölçüde uygulanması, söz verdiğinde, sözün gereğinin yerine getirilmesi” (Kutubi Sitte C.16/ S.368) olarak ifade etmiştir.

Fert ve toplum hayatının huzur ve güveni için Peygamber efendimizin bildirmiş olduğu bu prensiplere uygun hareket etmeliyiz. Aksi halde ferdi ve sosyal hayatta büyük sıkıntılarla karşılaşabiliriz.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Bir toplum, sözünden dönüp hileye başvurursa, Allah onlara, düşmanlarını musallat eder.” (Kutubi Sitte C.16/S.367)

 NOT: Bursa’mızın Şehreküstü Camii İmam-Hatibi Sayın M. Lütfi Taşçı hocamız; Bursa’mıza hizmet etmiş ve ahirete irtihal etmiş bulunan değerli gönül adamlarının ruhlarına ithafen her Perşembe günü hatim ve dua programı düzenlemektedir. “Anmak için vefa, anılmak için de milleti için ibadet aşkıyla çalışmış olmak lazım”. Bugünkü yazımın ilham kaynağı sevgili arkadaşım M.Lütfi Taşçı hocama bu örnek davranışından dolayı teşekkür ediyorum.