Geçtiğimiz günlerde dünya gündemine oturak Myanmar'daki Budist tapınağı sular altına gömülmesi farklı şekillerde yorumlandı.  Bunun nedeninin oradaki yaşayanlar ve dahi tabi ki Müslüman olmayanlar  yoğun sağanak yağışı olarak düşünüyor. Doğrudur... Ama bu dğrulukla birlikte sizlere bir gerçek kıssa anlatmak istiyorum...

Peki, sizlere bu konu hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. 

Hz. Nûh (as) bugünkü Irak‘ta bulunan Kûfe’de yaşıyordu. Kavmi de o bölgedeydi. Bunlar inançsızlık ve dalâlette çok ileri safaya gitmişlerdi. Bu kavmin sapıklıktan kurtulup hidâyete ermesi için Cenab-ı Hak Hz. Nûh’a peygamberlik görevi verdi. O sıralar Hz. Nûh  40 yaşındaydı.

Hz. Nûh yılmadan ve bıkmadan insanları hakka yoluna davet etti. Onları Allah’a inanmaları ve tanımaları için çağırdı. İman ve küfür mücadelesi bütün şiddetiyle devam etti. Fakat, kavmi inatla küfürlerinden vazgeçmediler, hakkı kabul etmediler.

Daha sonra Rabbimizin öğretmesiyle Nuh Peygamber bir gemi yaptı. Kendisine iman eden 3 oğlu ile diğer müminlerin tamamı seksen kişi idi. Gemide sadece Hz. Nuh’a inananlar bindi. Daha sonra ise şiddetli bir yağış ile yeryüzü sular altında kaldı. Sadece Allah’ın varlığına inananlar hayatta kalabildi. Buradan şuna gelmek istiyorum. 

Myanmarlı Budist rahip ise şöyle demişti.

“Bir yılan nerede olursa olsun tehlikelidir. Müslümanlarda böyledir ”

Sonra  Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan eyaletinde devam eden saldırılarında 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti.

Saldırılarda hedef alınan 60'tan fazla köyün onlarcası yakıldı. Ve Rabbim dur dedi. Myanmar’da yağan yağış başladı. Onlar anlamaz çoğu kimse doğal afet der buna ama Rabbim onlara öyle bir ders verdi ki kıyı kesimden uzak olan o tapınak aşırı sağnak yağmurla beraber yükselen suların altında kalarak suların içine gömüldü.

Siz ki Rabbimin kullarına eziyet ediyorsunuz. Rabbimde sizlere böyle ders veriyor. Aslında oturup düşünmeliyiz ki bazen mucize dediklerimiz aslında Rabbimden bize gelen uyarılardır.  Rabbim herkesin kalbine iman ve Kur'an nasip eylesin… Var olanı da sonsuza dek almasın daha da arttırsın...

Yoksa Yunus'un dediği gibi

"Malda yalan mülk de yalan

Var biraz da sen oyalan"

İnsanlar malla mülkle uğraşırken yaratılma gayesinden uzaklaşıp birer vahşi metaya dönüşmüş durumda...

Hani bunun için Myanmar'a da gitmeye gerek yok sınır kapımızın ötesinde din adına Allah adına insan kesenlerin kim olduğunu bir görsek aklımızı başımıza alacağız...