1- BEDENİ YAĞLANDIRIYOR

Oturma eyleminin 30. dakikasından sonra metabolizmada neredeyse yüzde 50’yi bulan bir düşme başlıyor. Bu da başlangıçta ‘yorgunluk hissi’, zamanla da ‘yağlanma’ anlamına geliyor. Oturan birine göre ayakta duran 2-3, yürüyen ise 5-10 kat fazla enerji yakıyor. Kısacası uzun süreli oturmak yoruyor, tembelleştiriyor, yağlandırıyor.

2- KALBİ HASTA EDİYOR

Oturma eylemi gereğinden çok uzatıldığında iyi kolesterol HDL azalıyor. Trigliserid, insülin ve şeker seviyeleri yükselişe geçiyor. Sadece bu bilgiler bile oturma alışkanlığında ısrar edenlerin kalp damar hastalıkları risklerinin neden yüzde 50-80 oranında arttığını açıklamaya yetiyor.

3- KANSERE DAVETİYE

Oturma eylemini abartanlarda bazı kanserlere de (kalınbağırsak, meme, prostat, yumurtalık kanserleri) yakalanma riski daha fazla. Bunun nedeni olarak da artan insülin nedeniyle çoğalan hücre büyüme faktörleri gösteriliyor. Muhtemel bir diğer suçlu ise oturdukça azalan antioksidan madde üretimi.

4- KASI, KEMİĞİ BOZUYOR

Hayatını oturmakla geçirmeyi tercih edenlerde kemik erimesi (osteoporoz) ve kas kaybına (sarkopeni) daha sık rastlanıyor. Eklem sorunları çoğalıyor. Bunlar da yaşlılıkta daha çok hareket kısıtlanması, eklem ağrıları, düşme riski, kemik kırıkları anlamına geliyor.

Bir bardak çayın  vücudumuza faydaları

Biz ‘Çay sever’ bir milletiz. İnce belli bir bardak çayın sıcaklığını avuçlarımızda hissetmeden güne başlamaz, çaysız kahvaltı yapmayız. Çay yoksa eğer simitten keyif almaz, sohbete başlayamayız. Çaydaki bu çok özel hikmetin sebebi bence sadece lezzeti değildir. Çayda düşündüğümüzden çok daha fazlası var…

Bir bardak çay,

- Kalp rahatsızlığı riskini azaltır.

- İnme riskini düşürür.

- Bellek kaybını yavaşlatır.

- Bağışıklığı destekler.

- Anti kanser kalkanı güçlendirir.

- Kilo dengesini korur.

- Bedeni dinlendirip sakinleştirir.

Ruha mutluluk ve huzur hissi verir.

Sağlıkla Kalın...