Sabah uyandığında ilk iş Instagram bildirimlerine bakanlar, arama butonuna her gün aynı ismi yazanlar, WhatsApp son görülmeyi saat başı kontrol edenler! Hepiniz buradaysanız yazımıza başlayabiliriz.

Nefes almak, yemek yemek, su içmek, uyumak insan hayatının temel ihtiyaçları. Son zamanlarda neredeyse bu saydıklarım kadar yapılan bir şey daha var ki o da ‘stalk’lamak olarak lügatimize geçen eylem. Bugünlerde sıkça duyduğumuz bu kelime her ne kadar kulağa sevimli gibi gelse de, aslında ‘gizlice takip etme’, ‘musallat olma’, ‘dadanma’, ‘sinsice izleme’ anlamına gelmektedir. Sosyal medya ve internet kullanım yaşının bir hayli küçük yaşlarda seyretmesi nedeniyle özellikle genç kuşak arasında popüler bir hal alan ‘stalk’ kelimesibu sayede hayatımızın içine biz fark etmeden yerini bulmuş oldu.

Akıllı telefonlar, uygulamacı firmaların geliştirdiği aplikasyonlar ve dijital çağın geldiği son nokta ‘stalk’ yapma istek ve iştahını oldukça arttıran etkenlerden. Sosyal mecralar her ne kadar ‘stalker’lar için biçilmiş kaftan olsa da sanıldığının aksine bu eylem yalnızca sosyal medya ve internet üzerinden yapılan bir fiil değildir. Günümüzde ise ‘stalk’ eyleminin bir çeşidi olan ve ‘cyberstalking’ olarak da bilinen ‘sanal stalk’, ‘stalker’lığın en kolay yolu olarak bilinmektedir.

Hukukun bu eyleme bakış açısı aslında ‘stalk’lama eyleminin bahsedildiği kadar masumane olmadığının bir göstergesi. Şöyle ki hukuki platformda ‘stalk’ fiili ‘ısrarlı takip’olarak tanımlanmakta ve çoğu zaman şiddet, baskı, korkutma fiillerini de kapsayacak şekilde ele alınmaktadır.

‘Stalker’lık hukuki anlamda pek çok uyuşmazlığı da beraberinde getiren bir husustur. ‘Stalk’lamayoluyla insanların özel hayatlarına ilişkin bilgiler, fotoğraflar, videolar vb. birçok bilgi çeşitli bilgi bu sayede elde edilebilmektedir. Bu durumun ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise hukuki olarak ısrarlı takip niteliği taşıyan fiiller özel hukuk açısından kişilik hakları ihlaline yol açmaktadır. Kişinin sahip olduğu en önemli haklardan biri olan ve ‘kişilerin kamu yaşamına katılıp katılmama veya hangi düzeyde katılacakları konusunda karar verme yetkisi’olarak tanımlanan mahremiyet hakkına önemli derecede ket vurabilmektedir.

Medeni Hukuk’ta 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da da özel olarak düzenlenen ‘ısrarlı takip’ yani ‘stalk’ fiilihâkime gerektiği hallerde ‘stalking’ failinin, mağdurun bulunduğu konuta, okula, işyerine veya mağdurun yakınlarına yaklaşmamasına, mağduru iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesine ve benzeri tedbirlere hükmetme yetkisi vermektedir.

Yanı sıra ‘stalk’ fiilinin ileri boyutlara ulaşması ve saplantılı bir hal alması durumunda ceza hukuku açısından da ağır sonuçlar doğuracağı unutulmamalıdır. Özellikle kıskançlık, mağdurla iletişime girmek ve mağduru kontrol altına almak ya da mağdura sahip olmak güdüsüyle hareket etmek bu sonuçların gündeme gelmesine neden olan psikolojik etkenlerdir. Türk Ceza Hukuku açısından ‘stalk’ eylemi; haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi suçu gibi ‘Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar’ kapsamında düzenlenen pek çok suç fiiline konu olabilmektedir.

Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İngiltere gibi pek çok dünya ülkeleri de ısrarlı takip konusunda düzenlemeler barındırıyor. Yine Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda gibi ülkeler de doğrudan doğruya kanunlarında ‘stalk’ kelimesini kullanan ülkeler arasında.