“Uluyor hayvanım, Meleğim şaşkın Ama iznim yok, Bir damla kedere bile”

Leonard Cohen

Hayatımızda yer alan yaşanmışlıklar, olaylar, nesneler ve insanlar öyle bir yığılır ki, kocaman bir öbek oluşturur önümüzde… Hüznü fısıldayan sonbahar rüzgarları ile yere saçılan kurumuş, sararmış yapraklar misali… Öyle bir savrulup dökülürler ki, birkaçını kıpırdatmadan herhangi birine ulaşabilmek imkansız hale gelir. Öte yandan öyle bir yığılmışlardır ki; alt alta, üst üste, yan yana, kucak kucağa… biri olmadan diğerinin olmasının imkan ve ihtimali yoktur.Birinin varlığı diğerini doğurur. Bir yaşanmışlığın gidişatı bir üstteki yaprağın yaşattıklarındandır. Alttaki yaprak o duyguyu var etmese, bir üstteki yaprağın haykırışı duyulamaz…

Kadının büyüsüne, kadın kokusuna bir türlü inanası gelmez bir düş gibi gelir ona... İkirciklenir bir an, düş mü, gerçek mi diye. İliklerine kadar sevda ile dolar önce, sonra yine boşluğuna, inanmamazlığına, yalnızlığına döner adam. Oysa kadın bilir ki alttaki yapraklar adamı bu gününe hazırlamıştır. Şimdi en üstteki yaprak odur…

Kendi sarayı denilebilecek evinde sevgi uğultusu içinde döner durur, yerinde duramayan bir çocuk misali. Önce büyük bir sevinçle çalkalansa da, sonrasını takip eden an’da karanlık bir umutsuzluğa düşer adam. Sevgisi de korkusu da duvardan duvara hışımla fırlayan top gibi vurur yüreğine, zihnine, bedenine.

Sonra duraksar bir an. Ne olursa olsun, ne pahasına olursa olsun akıbetinin üstüne yürümeye kalkar. Çünkü kurtuluşu kalmamıştır. Sarmıştır kadının kokusu, dokusu, tadı her bir yanını. Ateşle oynayan olmak istemiştir. Gecenin sessizliğinde kanlarının süzülüşünü, sonra da birbirlerine akıp karışmasının sesini her zaman, herkesle duyulamayacağını bilir çünkü…

İşte böyle bir şeydir “Sevginin ve nefretin şarkısı”…. Ne herkese nasip olur ne de herkesle duyulup söylenebilinir…

Hep istediğim bir şey vardır;"veda edebilmek". Yolculuğumuzun nereye olduğunun, nereye gittiğimizin hiçbir önemi yoktur… İster yan eve, ister komşu bir ülkeye, ister başka bir kalbe. Önemli olan veda edebilmektir. Evimize, arkadaşlarımıza, kedimize ve hatta köşedeki çam ağacına… Herkes bir vedayı hak eder…

Belki de LeonardCohen bir ay önce çıkardığı yeni son albümü ile tüm sevenlerine bu şekilde veda etmiştir. Bir taraftan veda ederken diğer taraftan da, “son’ların aslında başlangıca dayanmakta” olduğunu ispat edercesine,ilham perisi dediği sevgilisinin ölümünün ardından “Sanıyorum ki çok kısa bir süre sonra peşinden geleceğim”… demiştir. Geçtiğimiz günlerde de bir son'a kavuşmuş ama bir başka başlangıca da ayak basmıştır…

“Alevli bir kemanın eşliğinde aşkın sonuna kadar benimle dans et”. Bu cümleyi duyan tüm şanslı kadınlara…

Dilerim bir gün onlardan biri olursunuz.