Bursa günlerce bu sorunun cevabını tartıştı. Bir kısım medya ile bir kısım klavye kahramanı sosyal medyada kendilerince konu ile iddianameler hazırlıyor, kendileri yargılama yapıyor ve hüküm veriyor ve yine kendileri onaylayıp “Reis düğüne katılmamalıdır!” diyordu.

 

Bu arzularının(!) altını iyice doldurmak için kendileri sanki “Reis”in düğünlere katılma baş danışmanı gibi “Reis düğüne katılmayacak” yalanını uydurup kendileri gibi saflara algı operasyonu yaparak niyet okuyup kamuoyunda kendilerini Ç.Ü.K gibi gösteriyorlardı. Herhangi bir nedenle Reis düğüne katılmazsa “Ben demedim mi?” den “Bana kendisi söyledi” ye kadar şehir efsanesini pompalayacaklardı.

 

Ve beklenen gün geldi ve “Reis düğüne katıldı” hem de tam takım olarak katıldı. Halefi olduğu 11.nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Katılmaması beklenen tek kişi Bülent Arınç idi o da büyük ihtimalle davetli değildi. Merinos AKKM Salonlarında yapılan devletin zirvesinden geniş katılımlı düğün Altepe ve Burkay Aileleri ile Merve ve Ömer’in gururu olmuştur.

 

Bir liderin kendi takımının önemli bir oyuncusunun düğününe katılmasından doğal hiçbir şey yoktur ama çıkarım beklentisi olanların üfürükleri kendilerine bile şifa olmadı. Onlarda sitemlerini kısık sesle paylaşıp “Reis düğüne katılmasa iyiydi” demeye başladılar.

 

Reis’in düğüne katılması, Bursa’nın gündemi olmamalıydı. Kısır kafaların ürettiği sanal bir gündem olarak tarihte yerini alan bu konu Bursa’nın derdi değildir ve Reis’in programına baktığımızda Bursa’nın Ankara’da iyi temsil edilmediği gerçeğini bir kez daha gördük. İnegöl Belediyesinin yine Bursa’dan bir adım önde olduğu için kıskanıldığına tanık olduk.

 

Bu kentin sorunları vardır. Bu sorunların muhatabı ise Eyalet Valisi yetkisi ve bütçesi ile donatılan Belediye Başkanıdır. Kentin trafiği sıkışık falan değildir. Bu kentte trafik diye bir algı ve olgu yoktur. Bursa kimsenin oyuncağı değildir ve olamaz. Kimsenin hiçbir kamulaştırma ve istimlak gerektirmeyen Mudanya sahil yolunu 3 senede bitirememe hakkı yoktur. Bursa tartışacaksa bunları tartışmalıdır.

 

Öte yandan BTSO gibi bir devin cüssesinin gereğini yaparak etkili olup olmadığı tartışılmalıdır. 35 bin Bursalı İş Adamının temsil edildiği BTSO’nun kendi kentine yabancılaşıp, yabancılaştırılmadığı sorgulanmalıdır.

 

Merve ile Ömer’in düğününe “Reis katılacak mı? Katılmayacak” mı? diye bahis açmak kentlilik değil soytarılıktır.