Bu ülkede ayak oyunlarını biliyorduk, ama son zamanlarda birde rakam oyunları çıktı başımıza…

Rakam oyunları ne demek diyeceksiniz;

Hemen izah edeyim.

2011 seçimleri öncesinde konulan 2023 hedeflerinden birisi 25 bin dolar kişi başı milli gelire ulaşmak, diğeri enflasyonu yüzde üçlere çekmek.

Gerçi bir sürü hedef vardı;

500 milyar dolarlık ihracat, işsizliğin yüzde 5’lere çekilmesi, dünyada onuncu büyük ekonomi olmak gibi Bunlara değinmek bile istemiyorum. Çünkü ortada hedef medef kalmamıştır.

Rakam oyunu falan da para edecek gibi değil.

Fakat kişi başı milli gelirin hesaplanması, büyüme oranlarının hesaplama yöntemi ve enflasyonun hesaplanmasında bu ayak oyunlarını bariz biçimde yaşıyoruz.

Örneğin kişi başı milli gelir hesaplamasında gelir yöntemi yerine harcama yöntemine geçildi.

Böylece 2011 de 11 bin dolar olan ancak son bir yılda TL’nin Dolar karşısında neredeyse yüzde 30 erimesiyle 8 bin dolar seviyelerine gerileyen kişi başı mili gelir 10 bin 800 liraya çıkarıldı.

Harcama yöntemine geçilmesinde kanımca ortalıkta gezdiği iddia edilen kayıt dışı yeşil sermeye dayanağı olabilir.

Bu rakam oyunu değil de nedir?

Diğer bir husus enflasyon

Tezatlar manzumesi burada bitmiyor.

2008 de 6,45’le tarihin en düşük düzeyine inen enflasyon, 2011 de beklentileri aşarak 10,45’lere yükseldi.

Bakıldı olacak gibi değil; enflasyon sepetine el atıldı.

Enflasyon sepetinin yeni ağırlıkları ve hesaplama metoduna göre; gıdanın ağırlığı yüzde 23,68’den yüzde 21,77’ye indiriliyor. Dikkatinizi çekerim; 2010 yılında bu rakam yüzde 27 idi.

Ağırlığı azaltılan diğer kalemlere bakar mısınız?

Giyim ve ayakkabı, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri, sağlık, haberleşme, eğlence ve kültür şeklinde sıralanıyor.

Yani insanların hayatını idame ettirmesi için zorunlu ürünler;

Sanıldı ki gıdanın, giyimin, su, elektrik, haberleşme, konut gibi kalemlerin ağırlığını azaltırsak işi kurtarabilir enflasyonu tek haneye indirebiliriz.

Ama yine olmadı. Bu kez rakam yüzde 11,29’a tırmandı.

Vatandaş, bu benim enflasyonum değil diyorsa çok haksızda sayılmaz.

Demek ki rakamlarla bu iş olmuyormuş.

Çok önemli bir ayrıntı daha…

Hükümet inşaat ve mobilya gibi bazı sektörlerde KDV’yi indirdi Normalde bu indirimin enflasyona olumlu etki yapması bekleniyordu, tam tersi oldu.

Acaba firmalar bu indirimi fiyatlara tam olarak yansıtmayıp cebe mi attılar.

Ne dersiniz?

Demek ki öyle kredi kartı almayın, Merkez Bankası faizleri düşürsün demekle de olmuyormuş.

Peki; ne lazım

Sistem lazım, sistem…