Siyaset, parlâmentodaki sayın ne olursa olsun, masaya oturmak ve masadan kârlı kalkmak sanatıdır.

7 Haziran seçimlerinden sonra, ya masaya oturmasını bilmediler, ya da masadan kârlı kalkmak için değil; masada maraza çıkarmak için oturdular.

Maraza çıkarmak isterken, madara oldular..

"Anlaşırız ama, ‘kaçak sarayın vesayetinden’ kurtulurlarsa" demeye devam ederken, havanda su dövdüklerini anladılar... 45 günün 40'ı gitmiş; “seçim hükûmeti” ufukta belirmişti. Bunu önlemek için, “Hükûmeti kurmak sırası bizde, Cumhurbaşkanı davet ederse, Beştepe’ye gideriz” diyorlardı..

'Kaçak Saray' birdenbire 'Beştepe' oluvermişti.

Hazretler, siyaset üretiyoruz sanırken, Beştepe’de oturan , bıyık altından gülüyordu.

1 Kasım seçimlerinden sonra, CHP ya  masaya oturup, referandum için AK Parti’nin ihtiyaç duyduğu desteği iyi kullanacak, bize demokratik bir Anayasa’nın yollarını açacak, ya da eski politikalarında ısrar ederek, AK Parti’yi  MHP’ye mecbur edecek ve biz daha otoriter bir Anayasa değişikliğine şahit olacaktık.

CHP, MHP’nin, 7 Haziran / 01 Kasım arası, her şeye “Hayır” diyen tutumunun, AK Parti’yi kendilerine ne kadar yakınlaştırdığını hesap edecek basireti göstermek yerine, koalisyon müzakerelerindeki aldatılmışlıklarının intikamına yönelince, Devlet Bahçeli'nin hamlesiyle her şey daha demokratik bir Türkiye’nin aleyhinde gelişti.

CHP'li kardeşim, hem, “Öfke bir hitabet sanatıdır” diyen adama kızıyorsunuz, hem de öfkeyi kendinize rehber ediyorsunuz.

Kafalarınızı takmışsınız, Demirtaş’ın “Seni başkan seçtirmeyeceğiz” sloganına, aynı şeyi tekrarlayıp duruyorsunuz.

Madem ki, “Bu Parti Mustafa Kemâl’in kurduğu partidir” deyip duruyorsunuz, o zaman Mustafa Kemâl’in, Serbest Fırka kurucusu Fethi beye yazdığı cevabî mektubu niye okumuyorsunuz.

“Azizim Fethi Beyefendi, 11.09.1930

9.8.1930 tarihli mektubunuzu aldım ve dikkatle okudum. Kendimi mütalaalarınıza ve suallerinize, Reisicumhur ve Cumhuriyet Halk Fırkasının Umumi reisi olarak, iki sıfatla muhatap gördüm” diye başlayan cevabında,

“Fiili riyaset İsmet Paşa tarafından ifa olunmaktadır. Reisicumhurluk vazifesinin hitamında, bizzat teşkil ettiğim Cumhuriyet Halk Fırkası reisliğinin ifa edeceğim tabiidir...

Memnuniyetle tekrar görüyorum ki, lâik cumhuriyet esasında beraberiz. Zaten benim siyasi hayatta bir taraf olarak aradığım ve arayacağım temel budur...

“Reisicumhur bulunduğum müddetçe, reisicumhurluğun uhdeme tevdi eylediği yüksek kanuni vazifeleri hükûmette olan ve olmayan fırkalara karşı âdilâne ve bîtarafane ifa edeceğime ve lâik cumhuriyet esası dahilinde fırkanızın her nevi siyasi faaliyet cereyanlarının bir maniye uğramayacağına emniyet edebilirsiniz efendim.

Reisicumhur

Gazi Mustafa Kemâl" demektedir.

Anladınız mı?