Ülkemizin Kars ve Iğdır yöresinde okuyan çocuklar için söylenen çok güzel bir deyim var. Bu değimin kaynağı1717 – 1797 yılları arasında yaşamış  Azerbaycan Türkü Şair Molla PenahVâkıfla ilgilidir.  .

18. yüzyıl Azerbaycan Türkçesi ile yazılan şiirlerin yenilikçi akımın öncülerinden olan Molla Penah Vâkıf, Nadir şahin ölümünden sonra bağımsızlıklarını kazanan Azerbaycanhanlıkları döneminde yaşamıştır.

İyi bir medrese eğitimi gördükten sonra Tebriz ve Gence’deki dönemin âlimlerinden ders alan Vagıf,  Farsça ve Arapçayı anadili gibi konuşmuş ve yazmıştır.

Tahsilinin tamamladıktan sonra Kazak, sonra Karabağ’daki Camilerde imamlık, medreselerde öğretmenlik yaparak dersler vermiştir. Bu nedenle kendisi Molla PenahVagıf adıyla anılmıştır.

Onun alimliği şairliği kısa zamanda Karabağ dışına yayılmıştır.  Karabağ'a geldikten hemen sonra Terterbasar’dan Şuşa'ya göçen Vagıf burada bir mektep açar. Kısa zamanda şehir halkı tarafından benimsenip sevilir.

Şairin şöhretiKarabağ Hanı İbrahim Halil Hana ulaşır. İbrahim Halil han onu saraya davet eder. Önce eşik ağası, (Dahili işler bakanı) sonra ise baş vezir (başbakan) olur. İyi bir öğretmen, iyi bir şair,liyakatli bir devlet adamı,uzak görüşlü siyasetçi olarak tarihe geçen Molla Penah Vagıf için Halk arasında "Her okuyan Molla Pənah olmaz" sözü gittikçe yaygınlaşarak deyim haline gelir. Günümüzde Azerbaycan’ın yanı sıra ülkemizde Kars ve Iğdır ilçelerinde bu deyim sıkça kullanılmaktadır.

“Her Okuyan Molla Penah olamaz” deyiminden yola çıkarak sizlere genç bir bayan arkadaşımızın durumunu anlatmak istiyorum.

Bu bayan arkadaşımız, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Devletin Lisesinde dört yıl, Yine devletin üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulunda iki yıl “Grafik ve Tasarım” eğitimi almış. Sonra Devletin Açık öğretim fakültesinin Radyo-Televizyon bölümünden mezun olmuş.

Bu genç bayan arkadaşımız bununla yetinmemiş, şu anda Açık Öğretim Fakültesi’nin Kamu yönetimi son sınıfında okuyan bu bayan arkadaşımız, yerel bir gazetede grafiker olarak sayfa sekreterliği yapıyor.

Arkadaşımız, devlette çalışmak için devletin açtığı KPSS sınavına girmiş ve 72 puan almış. Ancak bir yere girememiş.

Derken Milli Eğitim Bakanlığı bu bayan arkadaşımızın eğitim alanına uygun elaman ilanını öğrenmiş. Başvuru yapmak için her şeyi uygun.  Yalnız Bakanlığın bir şartı daha vardır.

Bakanlık, “kendi lisesinden, kendi üniversitesinden verdiği diplomayı kabul etmiyorum” diyor. Bakanlık kendini inkâr ediyor.

Ne istiyor biliyor musunuz?

Halk Eğitim merkezlerinde açılan bir iki aylık kurslar sonucunda verilen sertifika istiyor.

Bu bayan arkadaşımız gibi binlerce gencin bunca sene okumasının bir anlamı olmadığını gösterir.

Git Halk Eğitim kurslarında üç ay kurs gör sertifika al yeter.