Merhaba ben Elif. Bugün size bir nebze de olsa umut niteliğinde hayat köşemden kalmış, sizle paylaşmak istediğim kısa bir anımdan bahsedeceğim. İş hayatı anımdan...
Üniversiteden mezun olunca saran iş bulma korkusu her gencin korkulu rüyasıdır. Ta 4. sınıfın başlarında kendini hissettirmeye başlar. Her mezun olan gencin yaşadığı kaygıyı bende yaşadım, iş bulamama kaygısı. Ama pes etmedim. Mezun olur olmaz, tabi ki iş bulamadım. Ama dediğim gibi kaygılarım vardı ama asla pes etmedim. Çok istedim hiç ummadığım bir zamanda o fırsatı yakaladım. Ve kaçırmak istemedim. O günü asla unutmam. İlk iş günüm hem heyecanlı, hem de biraz korkularım vardı. Acaba yapabilir miyim kaygısı başladı bu seferde. Şans ayağıma gelmiş yapmak zorundaydım. Yapabilirim dedim ve uzun bir yola girdim. Şimdi o heyecanlı günün ardından tam bir yıl geçti. O kaygılarımı,korkularımı,hatalarımı, hepsini, sahada haber peşinden koştuğumda arkamda bıraktım. İlk önce yürümeye yeni başlayan küçük çocuklar gibi ‘emek’ledim, pes etmedim düştükçe kalmaya çalıştım. Sağlam adımlarla yavaş yavaş yürümeye başladım. Uzun bir yol...
Şunu öğrendim ki hayatta bir şeyi ne kadar çok istersen ve ne kadar çaba harcarsan o kadar yaklaşırsın... Herkesin bir hikayesi var, herkes bir yerden başlar, herkesin ilkleri var, elinden tuttuğu, yol gösterdiği, örnek olduğu, örnek aldığı, ilklerini deneyimlediği zamanları olmuştur. Mesleğimde ilk adımım,ilk deneyimim, ilk heyecanım, ilk haberlerim, ilk köşem ve daha bir çok ilkleri başaracağım bir yerde çalışma fırsatı buldum. Bu fırsatı bana verdikleri için buradaki her bir çalışma arkadaşıma teşekkür ediyorum. Buradaki insanlarla yola başladığım için çok şanslıyım, her birinden öğreneceğim o kadar çok şey var ki.....Hepsine teker teker teşekkür ediyorum. Teşekkürler a gazete....
Gelelim size; Yeni bir sayfa açın. Hayatınızı seçimleriniz belirler. Dün yapmış olduğunuz tercihler fakındaysanız bugününüzü belirledi, bugünkü tercihleriniz ise yarınınızın temelini oluşturacak. 5-10 yıl sonra nerede olacağınızı yine siz belirliyorsunuz aslında… Öncelikle başarı kazanmak için ‘inanmak’ en önemli koşul. Kendinize inanın ama bütünüyle, bu sadece güvenmek ile ilgili değil. Güvenmek inanmaktan sonra gelir...
Şanssızlığından şikayet eden kişiler asla başarıya ulaşamazlar. Şansınızı zorlayın, elinizden geleni yapın ve şans kapınızın yakınından geçerken onun size uğramak istemesini sağlayın. Unutmayın mazeret bulmayanlar tarih yazar... Başarının garantisi yoktur. Ancak, eğer hiçbir şey yapmazsanız, hiçbir şey başaramayacağınızın garantisi vardır… Hangisinden başlamak istersiniz?
