Bizden gidenleri gömmeye bayılırken onların futbolculuğu ve ahlakı ile Vakıfköy ürünü olduğunu unutuyoruz.

O ürünlerde arıza ve defo varsa mikrobu damarlarına 12 yaşında ellerinde tertemiz defterle gelip merhaba diyen çocuklara Vakıfköy’de zerk edilmiştir.
Biz o çocukları değil, bizi güçlendirecek ve bir gün en büyük yapacak pazarımızı gömüyoruz.
Vakıfköy’de sadece futbol değil, yurttaşlık bilgisi, felsefe, mantık, psikoloji, sosyoloji öğretilse bizden sadece iyi futbolcu değil, iyi vatandaşlar, iyi insanlar ve ağzı iki laf edebilen entelektüel çocuklar çıkar. 
İşte o çocuklar gittikleri her yerde Bursaspor’u temsil ederler ve alt yapıdan gelecek yeni kuşaklara pazar açarlar. 
Biz her gideni hain ilan etmek yerine giderken emek hakkı olarak Bursaspor’a ne kazandırdıklarına bakmalıyız.
Onlar Bursa’ya geldiklerinde sahada rakip olarak nefes aldırmayalım ama maçtan sonra sonuç ne olursa olsun bağrımıza basalım ki; aramızdaki bağı koparmayalım.
Volkan Şen iki kere gitti, ikisinde de para kazandırdı.
Sercan Yıldırım giderken para kazandırdı.
Ozan Tufan kasamızı doldurarak gitti ve ilave aldığımız kaleci Mert’i biz oynatamadık ama bugün Türkiye’nin en değerli kalecisi oldu.
Serdar Aziz gitmeden önce kontrat uzattı ve Bursaspor’un pazarlıkta elini güçlendirdi.
Harun Tekin giderken para kazandırdı.
Ve diğerleri…
Fena mı yaptılar?
Ama onlar başarısız olsun biz de ohh ohh çekelim diye düşünenler var.
Bu çocukların hepsinin çok başarılı olmasını diliyorum. Bunu onların adından daha çok Bursaspor altyapısının marka değeri açısından istiyorum.
Biz büyük takımız ama maalesef büyük marka ve camia olamadık. Bizim ödenmez dediğimiz borçları elin oğlu bir seferde yönetim kurulundan topluyor. Bizde elini cebine atan yönetici yok.
Bizi ancak marka değeri yüksek altyapı organizasyonları ayakta tutabilir. Bunu başarı ile yapan kulüpler var. Altyapıdan çıkıp dünya yıldızı olan futbolcular Porto’ya gittiğinde hain değil kahraman gibi karşılanıyorlar.
Biz Vakıfköy’ü nitelikli bir yapıya kavuşturduğumuzda bizden yetişen çocuklar bize burun kıvırmazlar, hava atmazlar. Biz de ayağımıza sıkmayız ve onları bağrımıza basarız.
Şimdi arıza varsa en suçlu olanların o çocuklar olmadığını unutmayalım. 
Bence asıl üstleri çizilmesi gereken kontrat imzalamayıp bedava gitmeyi hesaplayan ahlak düşkünü futbolculardır.