Hayat öyle kısa ve güvensiz ki
Ne kinin ne öfkenin küslüğün faydası yok kimselere…
Çocuklarımıza, gözümüzden sakındığımız evlatlarımıza benliklerini korumayı öğretirken, yaşadığımız ve hissettiğimiz bir çok olumsuz duyguların aslında ne kadar gereksiz olduğunu da öğretmeliyiz...
Kızgınlığını sonuna kadar yaşayıp empati kurarak affetmeyi,
Öfkelendiğinde sakin kalarak çözüm bulabilmeyi,
Rekabet ederken özverili ve adil olmanın da bir erdem olduğunu,
Küs kalmanın kimselere değil de sadece kendi benliğine ve sosyal yaşantısına zarar olduğunu,
Kendine değer verirken başkalarını da önemsemenin önemini anlatmalı, bunları ona yaşatarak öğretmeli...
Hayatı değerleriyle, anlamıyla, önemiyle, doyasıya yaşamalı çocuklarımız
Hırslarından çok kendine ve başkalarına katabileceklerini düşünebilmeli.
Bu da biz büyüklerden geçiyor illa ki
Biz küçücük bedenlerini hırslara bürümeden yaşatmalı, asıl hayatın maddi olarak elde edecekleri değil de, duyacakları manevi haz olduğunu aşılamalıyız.
Yanlarında olduğumuz zamanlarda konuştuklarımıza, yaptıklarımıza dikkat ederek bunları öğretebiliriz.
Çünkü örnek olmak nasihat etmekten çok daha çabuk etki eder.
Meyvesini şimdi vermese dahi ileride bilinçaltlarına yerleşen güzel Erdemler illa ki gün yüzüne çıkar.
O zaman ebeveyn, öğretmen olarak amacımıza ulaşmış oluruz.
Hayat bir gün o da bugün demişler.
Ne kırmalı, üzmeli, yormalı, ne de kendimizi bırakmalı.
Her zaman olduğu gibi, hayatı çocukça yaşamalı.
Çocuklar gibi hırslardan uzak kalmalı
Çocukça kalın.