1. Daha Fazla Kalori

Yapılan araştırmalar, atıştırmalıkların normal günlük kaloriye ek olarak 300 kalori kattığını göstermektedir. Bu atıştırma kültürüne en büyük katkıyı tek başına Amerika Birleşik Devletleri’nde abur cubur tüketiminin yüzde 43’ünü sağlayan McDonalds vardır. Benzer şekilde ülkemizde de çok sayıda beslenme merkezleri yer almaktadır.

 

  1. Katkı Maddeleri

Fastfood içerisinde kullanılan ekstra şeker ve gıda boyası özellikle genç izleyicilere ürünü çekici, cazip ve damak tadına hitap edici göstermek için kullanılmaktadır. Pek çok kişi bu katkı maddeleri nedeni ile obezitenin dünya çapında genişlediğine inanmaktadır.

 

  1. Obezitenin Artması

Son yirmi yılda, obez çocukların sayısı ikiye katlandı ve obez gençlerin sayısı ise üç kat arttı. Gerek okul kantinlerine gerekse de doğal gıdalardan uzaklaşılmasına bu duruma davetiye çıkarmaktadır.

Dezavantajları nelerdir?

Fastfood besinler genellikle soya, tuz, peynir ya da mayonez gibi malzemelerle doludur ve genellikle bol yağda kızartıldığı için herhangi bir ek besin sağlamadan ekstra kalori sağlar. Alınan bu kalorilerin yakılması için önemli miktarda egzersiz yapmanız gerekecektir. Örneğin büyük bir kola, hamburger ve patates yediğinizde bunu yakabilmek için yaklaşık 7 saat egzersiz yapmanız gerekecektir. Yakılmadığı durumlarda ek sağlık sorunları ortaya çıkacaktır.

  1. Şişmanlık

Fastfood yüksek düzeyde şeker ve yağ içermesi nedeni ile obezite riskinin artmasına yol açabilir. Fastfood dükkanlarına yakın yaşayanların obezite bakımından daha yüksek bir eğilime sahip oldukları belirlenmiştir. Fast-food ürünlerini korumak için kullanılan pişirme yağları ve koruyucular sizin aktivite düzeyinizi etkileyerek, spor yapsanız dahi yağ yakılmasını güçleştirebilir.

 

  1. Karaciğer Hasarı

Sık tartışılmasa da, fastfood tarzı beslenme karaciğer hasarı ile ilişkili önemli bir risktir. Abur cubur gıdalar genellikle tüketilmeden önce çok önceden hazırlanmış ve dengeleyici olarak kullanılan bir yapay yağ olan trans- yağ ile doldurulur. Vücudunuz sisteminizden bu yağı uzaklaştırmak için çalıştıkça, bu yağ karaciğerde birikir ve karaciğere zarar verir. İlginçtir ama bu durum düzenli olarak alkol tüketiminin neden olduğu hasara çok benzerdir. Eğer bu kontrol altında tutulmaz ise karaciğer yetmezliğine yol açabilir.

 

  1. Kardiyovaskülerhastalıklar

Sodyum ve kolesterol bakımından yüksek olan fastfoodların sürekli kullanımı kardiyovasküler sisteme zarar verebilir. Kolesterol, kalp krizi veya felç olma riskini artıran arterleri tıkayabilir. Kızartmalar, gazlı içecekler veya zenginleştirilmiş et ürünlerinde bulunan yüksek sodyum kan basıncını artırarak zamanla kalp krizi veya inme riskini artırabilir. Kardiyovasküler sistem zayıfladıkça, sizin, sağlığınızı korumanızı sağlayacak olan fiziksel aktiviteleri gerçekleştirmeniz zor olabilir.

 

  1. Çevre Üzerindeki Etkisi

Fastfoodun yol açtığı sağlık sorunlarına ek olarak üretim ve satışı da çevre üzerinde önemli olumsuz etkilere sahiptir. Fastfood ürünleri için et sağlanması için gerekli olan kaynak miktarı dünyadaki kaynaklarda bir sıkıntı meydana getirir. Her hamburger için gerekli olan su ve tahıl, sığırları yetiştirmek ve onları beslemek için gereklidir.

 

Fastfood et ürünlerini yapabilmek için yetiştirilen hayvanlar genellikle düşük bir diyet ve antibiyotikle beslenir bu da hayvanların iyi gelişmemesine neden olur. Antibiyotikler ve büyüme hormonları olumsuz sağlık etkilerine yol açmakla birlikte, biz insanlara da aktarılabilir. Düzenli olarak bunların tüketilmesi meme dokusunun büyümesine ya bağışıklık sistemine zarar vermektedir.