Neredeyse 2 yıldır büyük bir salgınla mücadele ediyoruz. Şuradan baksan belki 10 tane köşem bu konuyla alakalı oldu. Her defasında dile getirdim tedbirsizliğimizin bedelini ağır ödediğimizi. Kimimiz yakınlarını kaybetti, kimimiz sevdiklerine sarılamadı. Sağlık çalışanlarımız salgının başladığı günden beri rahat bir nefes alamadı. Peki bu kötü şeyleri geride bırakmanın yolunu bilirken, neden hala direniyoruz işte bunu aklım almıyor.

Tabi herkesin düşüncesine saygı göstermek lazım ama eğer bu tüm vatandaşı ilgilendiren bir konuysa, bu yolu hep beraber yürümemiz lazım. Şimdi maske, mesafe ve temizliğin yanında aşı en büyük silahımız. Bunu profesörlerimiz defalarca dile getirdi.

Kulaktan duyma sözlerle direnmek nedir arkadaş. Aşı kısır yapıyormuş, aşı birkaç yıl sonra öldürüyormuş, aşı bazı organlara zarar veriyormuş. Bunu kanıtlayan bilimsel bir veri var mı size sorarım. Korkunuzu anlarım da, kendinizin kararı onu da anlarım da insanları bu şekilde etkilemeye ne gerek var. Bak şimdi dün veriler açıklandı, belki de Türkiye’de ilk defa bu kadar çok vaka sayısına denk geldik. Ölümler zaten almış başını gidiyor.

Peki buna dur demek varken, nedendir bu direnme. Başladığımız zamana geri dönüyoruz. Hani günlerce evlere kapandığımız, esnafımızın ekmek kapılarını kapattığı zaman. Kimi ekonomik açıdan sıkıntı çekti, dükkanını açmayıp evinde çaresiz çaresiz salgının bitmesini bekledi. Ee şimdi ne oldu eskiye mi dönelim ne yapalım. Ekonomik açıdan bu kadar sıkıntılı bir dönem yaşarken esnaf yine dükkan mı kapatsın?

 Gelin hep birlikte bu mücadelenin sonuna gelelim. Şu bitmek, tükenmek bilmeyen illeti alt edelim.