Kış uykusundan uyanan ayı köye indi Kış uykusundan uyanan ayı köye indi

Ulaş Girgin

Öncelikle endüstriyel hayvancılığın sebep olduğu ormansızlaştırma her gün birçok doğal habitatın ve canlı türünün kaybına yol açarken, bu denli yoğun üretimin karşılığında ise inanılmaz derecede büyük bir israf ve sera gazı emisyonu ortaya çıkıyor.

Sera etkisini yükseltiyor

Endüstriyel üretimin ilk aşamasında hayvanların yeterince beslenmesi ve kilo almaları gerekiyor. Araştırmalara göre dünyadaki sera gazı emisyonlarının en az yüzde 15’i hayvan yetiştiriciliği nedeniyle ortaya çıkıyor. Hayvanların yedikleri besinleri sindirme süreci atmosfere metan gazı salınımı gerçekleştirirken hayvanların yiyeceği besinlerin üretimi için de gübre üretimi yapılıyor. Bu eylem de atmosfere CO2 yayıyor. Sera gazı emisyonunda artış oldukça sera etkisi yükseliyor. Bu da iklim değişikliğinin hızlanmasına yol açıyor.

500 gram et için 7 bin litre su

Endüstriyel et üretiminin iklim değişikliğini hızlandıran tek etkisi yetiştiricilik döneminde oluşmuyor. Besin haline getirilmiş olan ürünlerin ulaşım ve dağıtım aşamaları fosil yakıt tüketimini artırarak iklim değişikliğini hızlandırıyor. Ayrıca et üretiminin su tüketimiyle de büyük ilişkisi mevcut. 500 gram inek eti üretimi için 7 bin litre su tüketmek gerekiyor.

Kontrollü üretim açlığı bitirebilir

Diğer yandan dünyadaki tarım alanlarının yüzde 83’ünün hayvancılık için kullanılıyor oluşu, dünyadaki açlığa katkı sağlıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre hayvancılık için kullanılan tarım alanlarında yetişen besinler yerine direkt olarak insan beslenmesine uygun ürünler yetiştirilse 4 milyar insanın daha gıda ihtiyacı karşılanabiliyor. 4 milyar insan dünyanın toplam nüfusunun yarısına denk geliyor.    

Editör: Ulas Girgin