Eksik bir şey mi var hayatımda?
Gözlerim neden sık sık dalıyor?
Neredeyse her gün dinlerim…
Çok severim…
Hem Ezginin Günlüğü, Hüsnü Arkan’ın dinginleştiren sesinden…
Hem Leyla The Band, Ali Atay’ın buğulu puslu sesinden…
Ama TOFAŞ maçını izlerken beynime pelesenk olacağı hiç aklımdan geçmemişti…
Önceki akşam 7Days EuroCup 9. hafta karşılaşmasında Fransa temsilcisi Limoges CSP’ye son dakikalara 8 sayı farkla girmesine rağmen 92-98 mağlup olunca…
Final yolunda TOP16 şansını son maça bırakınca…
Hem 18 Aralık Salı günü deplasmanda oynayacağı Cedevita Zagreb maçından galip çıkmak…
Hem de ikili averaj nedeniyle 4.’lüğü kendi elleriyle verdiği Limoges CSP’nin rakibine kaybetmesini beklemek zorunda kalınca…
Sezon başından bu yana izlediğim maçlar gözümün önünden film şeridi gibi geçti…
Bu sezon bu şarkıyı çok dinledik…
Ve yine sordum kendime, eksik bir şey mi var?
İyi antrenörümüz mü yok?
Orhun Ene, hem karakteri hem spor adamlığı ile 10 numara… Var mı itirazı olan!..
İyi oyuncularımız mı yok?
Ne oldu yani? Sadece Tony Crocker ve Pierra Henry mi kurtarmıştı geçen sezon takımı? Onlar gidince her şey bitti mi?
Hemen hemen her maçın en skorer ismi kaptan Sammy Mejia…
Ürettiği sayılarla ondan aşağı kalmayan Kenny Kadji…
Sakatlığı atlatıp parkelere dönen milli basketbolcumuz Barış Ermiş…
Uzun yıllar Türk basketboluna hizmet vereceğine inandığımız gençler Yiğit Arslan, Berkan Durmaz, Muhsin Yaşar…
Takıma kısa sürede uyum sağlayan yeni transferler Kyle Weems, Diante Garrett, Demonte Harper… Sezon başından bu yana eleştirsek de Limoges CSP karşısında 12 sayı bulan, bloklar yapıp, toplar çalıp gözlerimizi yaşartan Jeff Whitey…
10 Aralık’ta sağlık kontrolünden geçip, 11 Aralık’ta forma giymesine rağmen hiç yabancılık çekmediğini gözlemlediğimiz Frank Elegar…
İyi seyircimiz mi yok?
Tıklım tıklım dolmasa da, olan sağlar bizimdir, sesini sonuna kadar salonda bırakan, avuçlarını patlatırcasına takımını destekleyen taraftar grubumuz…
İyi bir basketbol yönetimi mi yok?
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, destek için tribündeydi…
Basketbol efsanesi ve TOFAŞ’ın Kulüp Elçisi David Rivers’ı salonda görmenin verdiği enerji bile yeter…
Gerçi seçim telaşına düşen Bursa siyaset dünyasının güzide şahsiyetlerini böyle önemli bir maçta Türkoğlu’nun yanı başındaki koltuklarda göremedik ama… Çok büyük bir kayıp değil…
Mavi Yeşile destek veren yerel medya mı yok?
9 sütun 53 santim gazetemizin sayfası onların…
Destekse destek…
Sonuna kadar arkalarındayız…
Gün gelip eleştirsek de yerin dibine batırmak için değil, her şey daha iyi olsun diye…
Peki, sezon başından bu yana ha kazandık ha kazanacağız diye yüreğimiz güm güm izleyip de kaybettiğimiz karşılaşmaların sorumlusu kim?
Teknik ekibiyle, oyuncularıyla, taraftarıyla, yönetimiyle aynı potada eriyen Mavi Yeşilli camiada eksik bir şey mi var?
Hepimiz kendimize soralım.
Sonra doğru teşhis…
Doğru tedavi…
..Ve gelsin kupalar…
