Dobruca İlkokulu öğrencileri ‘bulut anlamına’ geldiği düşünülen ebru sanatıyla tanıştı.

Osmangazi İlçesi’ne bağlı Dobruca İlkokulu 2/A ve 3/C sınıfları öğrencilerinin dahil olduğu ‘2023 Eğitim Vizyonu Işığında Okullarımızda Beceri ve Tasarım Atölyeleri’ e-Twinning projesi kapsamında okulumuzdaki 2/A 2/B 2/C 2/D 3/A 3/B 3/C 3/D 4/A 4/C sınıfları öğrencileri 1700’lü yıllardan günümüze kadar ulaşmış ebru sanatını yapmayı öğrendiler.

1700’LÜ YILLARDAN GÜNÜMÜZE KADAR UZANDI

Öğrenciler kendi mizaç ve becerileri doğrultusunda suya yansıttıkları ebru desenlerini kağıda aktardılar. Ebru tekniklerini öğrendikleri bu etkinlik sırasında öğrenirken çok eğlendiler. Eserlerini sınıf panolarında sergilediler. En kısa zamanda tekrarlamak istediklerini söylediler.

***

 

ŞEHİTLERİMİZİ İSİMLERİYLE YAŞATALIM

Sosyal medya üzerinden 3 yıl evvel bir araya gelen Şehit Kütüphaneleri Topluluğu, bugüne dek 160 okulda kahramanlarımızın manevi hatırasını yaşatacak önemli bir projeye imza attı. Şimdilerde de Ali Karasu Anadolu Lisesi’ne Bursalı Şehit Jandarma Komando Er Hüseyin Suret’in adına bir kütüphane yaptırıyorlar.

ŞEHİT AİLESİ’NDEN GÖNÜLLÜ DESTEK

Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Kabulbaba köyünden 1992 yılında Iğdır’da şehit olan Jandarma Komando Er Hüseyin Suret’in kızı Seda Suret Koçar ve ailesi kütüphane için kitap toplama kampanyasında bizzat görev alıyorlar. Şehit Kütüphaneleri topluluğunun kurucularından ve Koordinatörlerinden Sercan Kürklü ve diğer gönüllüler profesyonel bir örgütlenme gibi değil, gönülden emek vererek çalışıyor. Bu nedenle de ısrarla vurgulamak istedikleri herhangi bir siyasi görüş, dernek ya da kurum-kuruluşla ilişkilerinin bulunmadığıdır.

KİTAPLARLA AYDINLANACAK

Kitapların hepsi tek tek inceleniyor; yasaklı ya da okul çağında çocuklar için uygun olmayan yayın ve içerikler bu incelemeden geçemiyor. Çocuklar, kütüphaneden aldıkları kitap kadar, kitabın iç sayfasına yazılmış notlardan da etkileniyorlar; bu nedenle de Kürklü bağışçılardan kitap içine güzel notlar bırakarak öğrencilerin bakış açısını aydınlatmasını rica ediyor.

SADECE KİTAP BAĞIŞI

Kütüphane kurmak için yola çıkan topluluk sadece kitap bağışı kabul ediyor; “biz size para yollayalım, siz uygun kitapları alırsınız” gibi bir yaklaşıma asla razı değiller. Eğer kütüphane haline getirilecek ortamda masa-sandalye-dolap yok ise, o zaman bağışçılardan bu mobilya ürünlerini kabul edebiliyorlar ama yine maddi herhangi bir aktarımı kabul etmiyorlar. Haydi Bursa, Şehidimiz Hüseyin Suret’in manevi mirasını koruyalım, bir kitapla kütüphaneye destek olalım.

***

MAHALLEMİZİN SAKİNLERİ SOKAK HAYVANLARI

Ne yazık ki ülkemizde hayvanların yaşam hakları yok sayılmakta, mevcut yetersiz 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu bile uygulanmazken, kanundaki hayvanları koruyan bir iki madde de yok edilmek istenmektedir. Hayvanlara şiddet, sürgün, esaret ve ölüm getiren yasa dışı eylemler devam etmektedir.

İNANCIMIZ TAMDIR

Sürekli olarak, göz önünde sokaklarımızın hayvanlarına çektirilen acılar, giderek büyüyen sorunlarını, yani Anayasa ile güvence altına alınmış tüm türlerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan Hayvan Hakları Kanunu talebimiz bugün ve gelecekte mücadele hedefimizdir. Tüm yurtta kitlesel etkinliklerle, parlamento içinde ve dışında çalışmalarımızla BİRLİKTE MÜCADELE ederek BAŞARACAĞIMIZA inancımız tamdır.

Özetle;

Mevcut Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesi gereğince, yerel yönetimler sokakta yaşayan hayvanları kısırlaştırma, tedavi etme ve bu faaliyetleri tamamlamasını takiben ‘aldığı yere bırakma’ yükümlülüğü altındadır. Belediyeler ise sokak hayvanlarını cerrahi prosedürlere ve temel hayvan sağlığı prensiplerine dikkat ederek kısırlaştırmak yerine, genellikle hayvanları ortadan kaldırmak için çalışmaktadır. 1500’e yakın belediyenin sadece 234’ünde kısırlaştırma ve bakımevi olduğunu dikkate aldığımızda, geriye kalan belediyelerin sokak hayvanlarına olan yaklaşımını, imha politikalarını tahmin etmek hiç de zor değildir.

MEVCUT KANUNUN 6. MADDESİ AYNI ŞEKİLDE KORUNMALI

Bakanlığın yerel yönetimlere bakımevi, kısırlaştırma, işaretleme giderlerini karşılamak üzere aktardığı ödenek, hayvanları yok etmek için kullanılmış ve kullanılmaktadır. Yasa tasarısı ile ilgili görüşmelerde, başından itibaren en çok üzerinde durduğumuz ve vazgeçilmez olarak nitelendirdiğimiz talebimiz, mevcut kanunun 6. maddesinin aynı şekilde korunmasıdır.

ASLA HAPSEDİLMEMELİLER

Sokak hayvanlarını, mevcut uygulamada sokaklarda ve geçici hayvan bakımevlerinde en büyük hayvan kısırlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen, caydırıcı adli yaptırım uygulamayan devlet kurumlarının, sokakta yaşayan hayvan nüfusunun fazlalığından şikayet etmeleri samimiyetten uzaktır. Sokakta yaşayan hayvanlar, herhangi bir gerekçeyle demir parmaklıklar ardına hapsedilemezler.

NE YAZIK Kİ HAKLIYDIK…

Kanun çalışmalarının hız kazandığı Haziran 2018 genel seçimlerinden sonraki süreçte, korktuğumuz gibi, sokak hayvanlarının yok edilmesinin teklife gireceğini düşünmekte haklı olduğumuzu bir kez daha gördük. Bu konudaki mücadelemizi, kurulacak TBMM Araştırma Komisyonu’nda sonuna kadar sürdüreceğimizi deklare ederiz.

6. Madde kırmızı çizgimiz;

Herkes iyi bilmeli ki, sokak hayvanları mahalle sakinlerimizdir! Belediyelerde kısırlaştırma olmadığından, çöplükte, ormanda nice Anne doğurup üremektedir. Bunun sonucu ise ölümdür. Halbuki bu canları da Allah yarattı! Biraz empati yapalım. Siz hiç çöplükte doğum yaptınız, yemek yediniz mi!? Ve tüm bunları yaşarken hiç birilerinin gelmesini beklediniz mi?

Ölen yavruyu ‘aç kalırsam öbür yavrularıma süt olsun” düşüncesiyle hiç yemeyi düşündünüz mü?

Bir zahmet düşünün ve ona göre hareket edin…

Saygılar

Vildan Elçin Şenkaya

Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu

Bursa Hayvanları Koruma yaşatma ve Barındırma Derneği Başkanı