Ne garabetlik durum içinde olduğumuz, şehit cenazelerinde yapılan provokasyonlar ortaya açık seçik ortaya koyuyor.

Bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı şehit cenazelerinde yapılan saldırılar, çok sıradan bir vakalar değil.

Bugünlere gelmezin sorumluları, yavuz hırsız ev sahibi bastırır anlayışı içinde, ülkede yaşanan terörün sorumluluğunu ana muhalefet partisi CHP’ye yüklemek çabası içinde.

Yaşananlara baktığımda, Nazilerin Almanya’da iktidar oldukları süreç gözlerimin önüne geldi.

Kendilerine karşı direnç gösterecek olan tüm siyasal oluşumları tek tek ortadan kaldırmak için, her türlü provokasyon yönetmelerini kullanarak, muhaliflerin üzerine attılar.

Türkiye’de de aynı süreçlerin yaşandığını görüyoruz.

İlk önce muhalefeti sindirmek ve ülke halkına korku salarak diz çöktürme politikası uygulanıyor.

Şehit cenazelerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıları yapanların şeceresine baktığınızda tam anlamıyla Nazi Almanya’sının kara gömleklileri gibi olduklarını görürsünüz.

Türkiye siyaseti 30 yıllık döneminde devlet adamı sorumluluğunda yönetilmiyor.

Anayasa’da tanımı yapılan yurttaşlık ilkeleri yerlerde sürünüyor.

Tüm Türkiye Cumhuriyeti yasaları önünde eşit haklara sahiptir ilkesinin yerine imtiyazlılara yasalar ayrıcalıklı davranır anlayışı hakim kılındı.

Adalet sistemi iktidar erkinde bulunulanların isteği doğrultusunda kararlar veriyor.

Yani anlayacağınız iktidar yandaşı olanlar, işledikleri suçlardan dolayı yargı önüne çıkarılmadan emniyetten serbest bırakılırlar.

Son olarak Kılıçdaroğlu’na saldıran lümpen mafia döküntüsü meczupların serbest bırakılması.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu ülkede can güvenliği olmadığını görüyoruz.

Bir yurttaş olarak yandaşların haricinde hiç birimizin can güvenliği söz konusu değildir.

Daha önce defa kez yazdım, siyasi partiler lümpen, mafyavari çetelerin işgali altında, AK Parti, CHP, MHP, içinde bu tiplerin ayıklanıp kapı dışı edilmesiyle siyaset seviye kazanır.

Ama velakin bir ata sözünü hatırlatmadan geçemeyeceğim.

Bir kere balık baştan kokmuş, ne söylesen nafile.

CHP’li 81 il başkanı Ankara’ya giderek, Kılıçdaroğlu’na destek vereceklermiş!

Yahu kardeşim, destek vermek, türbe ziyareti gibi, Ankara genel merkeze gitmek değil.

Bulunduğunuz illerde, demokratik hakkınız olan eylemlerle protesto etmektir.

O kadar ülke gündemi yoğun yaşanırken Bursa2dan ses yok.

Bursa CHP bir ses verin duyalım!