Türkiye’de darbe dönemlerinde ilginç insan profilleri ortaya çıkıyor.

Bir kısmı anında darbecilerden yana refleks gösteriyor.

Bazıları durumu anlamaya çalışıyor, neyin ne olduğunu çözmek için zaman geçiriyor.

Öyleleri var ki, darbeciden daha darbeci kesiliyorlar.

Kendilerini neredeyse darbenin komuta kademesinde görüyorlar.

Birde etliye sütlüye karışmayan, gelen ağam gidene paşam diyen tipler var.

Ülkenin ahvali ne olursa olsun, onlar için her dönem bayram!

15 Temmuz darbe girişimi gecesi, darbeye karşı tanklara, silahlara karşı direnç gösteren, ölümüne karşı koyan insanlar, tarihin direniş sayfalarında onurlu bir şekilde yer aldılar.

Onlar inançlarının bedelini canlarıyla, kanlarıyla ödediler.

Saygıyla, sevgiyle onları her daim anacağız.

Onların dışında,duruma göre hareket eden büyük bir topluluk var ki, güce göre eğilimlerini belirleyenler.

Onları da demokrasi nöbetlerinde can haşır bir şekilde kendilerini yırtıkların görüyoruz!

En ön saflarda onları görüyoruz.

Ama velâkin, farkında varamadıkları durum, kara kaplı defterde şecereleri ortaya dökülüyor.

Bir bakmışınız kollarında kelepçelenmiş, alıp götürüyorlar.

İçin için yediremedik dediklerini duyar gibiyim!

Şimdi ortalıkta muhbirler, itirafçılar cirit atıyor.

FETÖ ile bağlarını koparan itirafçılar, zamanında yedikleri hurmaları, naneleri kalem alıp kitap haline getirmişler.

Darbe girişimi öncesi ilgi görmeyen kitaplarını tanıtmak için darbe girişimini fırsata çevirmişler.

FETÖ’cü itirafçılar, televizyon ekranlarına yazdıkları kitaplarıyla çıkıyorlar.

Bilmem kaçıncı sayfa’da kaçıncı paragrafta, sorulan soruların cevabının olduğunu söyleyerek kitaplarının tanıtımını yapıyorlar.

Bee kardeşim yıllar yılı kulluk yaptığınız Feto’nun cahil cühela olduğunu 40 yıl sonra mı anladınız?

Aslında sizlerin oralardan kopuşunuzun bir tek nedeni var, o arpalarınızın kesilmesi gerisi hikaye!

Birde yıllarca sahiplenenler var ki, onların günah çıkarmalarına ne demeli?

Türkiye Büyük Millet Meclisinde 2009 yılında rahmetli Tunceli Milletvekili Kamer Genç, FETÖ’ nün nasıl bir tehlikeli bir yapılanma olduğuna dair meclis kürsüsünde AK Partilileri uyardığını sanırım unutulmadı?

O tarihlerde mecliste bulunan AK Partili milletvekilleri can siper hane şekilde FETÖ’ ye kol kanat gerdiklerini biliyoruz.

Mecliste rahmetli Kamer Genç’e saldıranların özür borçları var.

Onlara tavsiyem,Kamer Genç’in mezarına gidip özür dileyerek bir Fatiha okumalarıdır.

Birde art arda devleti erkanın, Allah’tan ve milletten özür dileme seansları başladı.

Bence tek tek özür dilemek yerine, FETÖ’nün oluşumundan bu yana maddi manevi destek verip sonrasında pişman olanların hepsi bir pişmanlık mitingi düzenlemesi gerekiyor!

Hala inatla ısrarla FETÖ bizden önce de vardı, bizden önce ki siyasi liderlerle de görüşüyordu, diyerek AK Partiyi saha dışında tutarak, sıyrılmaya çalışan AK Parti milletvekillerinin, televizyon ekranlarında yavuz hırsız ev sahibi bastırır edası içinde olmalarına ne demeli?

Garip garip söylemler içinde olan bir ülke halkı sanırım bir bizde var?

Vallahi yalan, riya, bilumum Ali Cengiz kültürü yaşamımızın ta kendisi olmuş.

Rahmetli Süleyman Demirel’in “ Dün dündür, bugün bugündür”ü  çok masum kalıyor.

Yaşadıklarımız, gördüklerimiz karşısında, ve selam alem bir toplumuz!

,