Hadi Beni motive et! Motivasyonum çok düşük. Nasıl Motive ederiz, veya nasıl Motive olunur?

Yüzyıla aşkın üzerinde çalışılan ve araştırması yapılan bir konu. Gerek motivasyon üzerine etkisi, gerekse de motivasyonun etkisi olmak üzere çeşitli boyutlardan ele alınmıştır. Gerçek şu ki, öncelikle bir takım ihtiyaçların sağlanması gerek. Yaşam olanaklarının, barınma gibi. Yeme içme ihtiyaçlarının giderilmesi gibi. Bunlar olmazsa olmaz! Ancak bu gibi ihtiyaçların giderilmesi durumunda kişinin motive olmasını bekleyemeyiz. Peki, nedir bizi motive eden? Dolgun ve zamanında ödenen bir maaş mı? Elbette hayır! Kurum içi pozisyona endeksli maaş zaten olması gereken, hak ettiğimiz bir şey.

Yapılan araştırmalar doğrultusunda günümüz yüzyılında ‘Ödül ve Ceza’nın da çok işe yaradığını söyleyemem.

Kurumlar için Motivasyon ile ilgili yapılabilecekler çok basit aslında!

Kişilere özerklik tanımalıyız, bundan kastım hesap verme yükümlüğünü ve sorumluluğunu ortadan kaldırmak değil bilakis kendi kendilerini yönetme şansı tanımalıyız. İnsanlar işlerini yaparken nasıl yapacakları, kiminle yapacakları konusunda söz sahibi olmak istemektedirler. Dolayısıyla şirketler kimi zaman bu özerkliği radikal dozlarda çalışanlarına tanıyarak rakiplerinin önüne geçebilirler. Kişinin %20 zamanını başka işle geçirmesine müsaade edin. Mesela haftada bir yarımgün uygulayın bakın bazı şeyler nasıl değişecektir. Hedef belirleme sürecine çalışanlarınızı dahil edin, belki de en önemlisi kontrol edici bir lisan kullanmayın. İşlerinizi içsel motivasyona göre tasarlayın. Daniel Pink’e ait Drive adlı kitaptan esinlenerek yazılmıştır. ( İşletme dersinde Motivasyonun tanımını yapmak ve onu etkileyen unsurları, faktörleri anlatmak yerine, bu kitabı okutmanızı tavsiye ederim. Çok işe yarıyor.)

Motivasyonun daima yüksek olsun, sevgiyle kalın…